Yenilenebilir enerjide; 8 rüzgâr, 2 güneş ve 12 hidroelektrik santraliyle enerji üretimi gerçekleştiriyoruz. Kurulu gücümüzün %46’sı, yenilenebilir santrallerden oluşuyor.
2023 yılında rüzgâr enerjisi yatırımlarımıza devam ettik. Bu süreçte Erciyes RES’in 13,6 MW’lık kapasite artışıyla birlikte Akköy RES’in (25,2 MW) üretime başlaması ve Dikili RES (7,2 MW) ve Çeşme RES’in (18,9 MW) portföyümüze katılmasıyla toplamda 8 santralde 393 MWe/410 MWm kurulu güce ulaştık.
Enerjisa Üretim olarak ülkenin yenilenebilir enerjideki güçlü potansiyeli olan rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi yatırım hedeflerimiz doğrultusunda santralimizin 65 MW lisans gücünü 78,6 MW’a çıkardık. Buna bağlı olarak 4 adet N167 5,9 MW Nordex türbinini, tedarik ve kurulumunu yaparak devreye aldık.
Akhisar RES’e 7 MW ek kapasite yatırımının büyük bir kısmını 2023 yılında hayata geçirdik. Buna bağlı olarak tedariki yapılan 1 adet N163 6X model türbinin temel kazısı, demir donatısı ve beton dökümünü tamamladık. Montaj ve devreye alma çalışmalarımız devam ediyor.
Tüm rüzgâr santralleri bakım faaliyetlerimizi dijital alanda gerçekleştiriyoruz.
Bandırma ve Karabük’te işletmede olan 9 MW kurulu gücünde toplam 2 güneş enerji santralimiz bulunuyor.
2021 ve 2022’de attığımız adımlarla tüm rüzgâr ve termik santrallerimizi güneş santralleri eklemesi ile hibrit santral hâline getirdik. 2022 ve 2023’te tamamladığımız 76 MW’lık yatırımlarla birlikte 2024 yılında toplamda en az 150 MW’lık lisanslı, lisanssız ve hibrit güneş santrallerimizi devreye almayı planlıyoruz.
5,9 MW gücündeki Çanakkale Hibrit GES proje hazırlıklarını sürdürdük. 2. etap için saha çalışmalarını büyük ölçüde tamamlayarak enerjilendirme öncesi test işlemlerine devam ediyoruz.
Santralimizin 6. üretim yılını geride bıraktık. Tüm periyodik bakımları kendi ekibimiz tarafından 10 insan/gün’den kısa sürede bitirdik ve santralin emre amadelik değerlerinin artmasına katkı sağladık. Santral alanında aynı zamanda agrivoltaik çalışmalarına ev sahipliği yapıyoruz. Böylelikle güneş santraliyle tarım faaliyetlerinin eş zamanlı yürütülebileceğini gösteren örnek bir alan yarattık.
6,5 MW gücündeki Bandırma 1 Hibrit GES ve 11,9 MW Bandırma 2 Hibrit GES saha çalışmalarını tamamlayarak Bakanlık kabullerini gerçekleştirdik. Bandırma Enerji Üssü sınırları içerisindeki toplam kurulu GES gücümüzü 31,5 MW’a çıkardık.
11,88 MW kapasitesindeki projenin saha çalışmalarını tamamlayarak enerjilendirme ve Bakanlık kabulü aşamasına geçtik.
Tüm periyodik bakımları kendi ekibimiz tarafından kısa sürede bitirdik ve santralin emre amadelik değerlerinin artmasına katkı sağladık. Santralin önemli ekipmanlarından olan inverterlerin garanti sürelerinin bitmesini ve yaşa bağlı arızalarında artışlar yaşanacağını öngördük. Bu kapsamda 2 teknisyen arkadaşımız inverter üreticisi tarafından verilen Inverter Onarımı Eğitimi’ni tamamladı.
2 MW kapasitesindeki projenin saha çalışmalarını tamamlayarak enerjilendirme ve Bakanlık kabulü aşamasına geçtik.
14,5 MW gücündeki Hibrit GES’in devam projesi olarak 2023 yılı içerisinde 9,3 MW gücünde GES projesinin saha çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Enerjilendirme ve Bakanlık kabulü için süreçlerimiz devam ediyor.
5,3 MW gücündeki Hibrit GES’in Bakanlık kabulünü Temmuz 2023’te gerçekleştirdik. 12,3 MW ve 1 MW gücündeki kapasite artışı kapsamında projelerin saha çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Punch tamamlama, enerjilendirme öncesi testler ve Bakanlık kabulü süreçlerimiz devam ediyor.
12 santral ile Türkiye’nin özel sektörde en fazla hidroelektrik santrali işleten oyuncusuyuz, ülkenin enerji sisteminin bir güvencesi olarak önemli bir rol oynuyoruz. Seyhan (6 adet), Ceyhan (4 adet) ve Doğu Karadeniz (2 adet) havzalarında yer alan santrallerimiz ile toplam 1.353 MW kurulu güce sahibiz.
Yüksek emre amadelik ve başarılı ticari operasyonlar sayesinde, yılın başında yaşanan kuraklığa rağmen hidroelektrik santrallerimiz için verimli bir yıl geçirdik.
Santrallerimizin istenilen performans seviyesinde çalışmasının devamlılığını sağlamak için geleneksel bakım yaklaşımının ötesine geçtik.
Bu kapsamda
Türkiye’nin İlk ve Öncü Enerji Üssü: Bandırma Enerji Üssü
Bandırma Enerji Üssü, sadece verimliliğiyle değil, aynı zamanda stratejik konumuyla da Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin kalbinde yer alıyor. Enerji üssümüz, elektrik tüketiminin en yoğun olduğu batı hatlarına olan bağlantısı sayesinde, özellikle elektrik şebekesinde kısıtlamaların hissedildiği kritik dönemlerde, yüksek verimliliği ve her daim hazır bulunan kapasitesi ile üretim sahnesinde vazgeçilmez bir rol oynuyor.
Bandırma 1 ve Bandırma 2 doğalgaz santrallerimiz, anlık iletim sistemine müdahale edebilme kabiliyetimizle enerji arzındaki potansiyel boşlukları dakikalar içinde kapatarak, şebeke güvenliğinin sürekli kalkanı oluyor.
Yaklaşık 204 hektarlık geniş bir alan üzerine kurulu olan Bandırma Enerji Üssü, 650 metre uzunluğundaki etkileyici sahil şeridi ve 3.700 metre derinliği ile adeta bir enerji merkezi. Deniz seviyesinden yükselerek 189 metreye ulaşan yapı, Türkiye’nin enerji geleceğinde stratejik öneme sahip.
* Pilot hidrojen üretimine başladık.
Bandırma Enerji Üssü, batarya depolama ve hidrojen üretimi gibi çığır açan teknolojileri içeren, 5 farklı yenilikçi enerji üretim yöntemiyle elektrik üretiyor. Üssümüz, sektördeki en son teknolojik gelişmeleri yakından takip eden ve çeşitli yenilikçi projelere ev sahipliği yaparak kendini bir inovasyon ve AR-GE merkezi olarak konumlandırıyor.
Bandırma Enerji Üssü ile sürdürülebilir geleceğe öncülük etmeyi hedefleyen girişimlerle iş birliği yaparak, enerji sektöründe dönüşümü şekillendiren bir platform olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Doğalgaz santrallerimizin başarılı gün öncesi ve gün içi planlaması ile yıl boyunca Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin karşılanmasında başarılı bir rol oynadık.
Kademeli olarak hayata geçireceğimiz Bandırma Enerji Üssü Dönüşüm Planı
Video için tıklayınBandırma Enerji Üssünde Enercon iş birliği ile Türkiye’de bir ilke daha imza atıyoruz. 175 metreyle dünyadaki en büyük rotor çapına, 6 MW’lık güce ve artırılabilir kapasiteye sahip E-175 EP5 modeli türbinin kurulumu için AR-GE çalışmalarını ve saha fizibilitelerini yaptık.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın koordinatör olduğu, Enerjisa Üretim ve Sabancı Üniversitesi ile yerli ve yabancı 16 paydaşın yer aldığı, 36,8 milyon euro bütçeye sahip Avrupa Birliği (AB) projesi ile Türkiye’nin ilk Hidrojen Vadisi’ni hayata geçiriyoruz. “Güney Marmara Hidrojen Kıyısı” Vadi Projesi kapsamında yıllık minimum 500 ton yeşil hidrojen ile Türkiye’nin ilk yeşil hidrojen tesisini Bandırma Enerji Üssümüzde kuruyoruz.
2023 yılında Bandırma-2 jeneratör soğutmasında kullanılan hidrojen tüketiminin %42’sini hidrojen üretim elektrolizöründen karşıladık.
Proses güvenliği kapsamında, 3. parti firmalar ile hidrojen elektrolizer ünitesinde HAZOP çalışması yaptık ve çıkan raporlar doğrultusunda güvenliği yükselten aksiyonlar aldık.
Yerli elektrolizör geliştirilmesi için Sanayi Bakanlığı, Güdümlü Proje Desteği kapsamında onay verdi ve proje resmi olarak başladı. İlk toplantı TUBİTAK MAM, Eti Maden ve GMKA’nın da katılımı ile Bandırma Enerji Üssünde, ev sahipliğimizde gerçekleşti. Yeşil hidrojen ve yeşil amonyak üretimi için fizibilite çalışmaları uluslararası danışmanlık firmaları ile tamamlandı.
Günümüzün rekabetçi koşulları ve artan enerji fiyatları nedeniyle bir işletmenin tükettiği enerjiyi etkin kullanabilmesini, zamanında yatırım yaparak teknolojisini güncelleştirmesini, işletme şartlarının optimizasyonu ve sürekli kontrolü sayesinde tasarruf yaparak prosesteki olası kayıpları en aza indirmesini sağlayacak ve enerji verimliliğini artıracak çalışmaları başlattık. Enerji verimliliği kapsamında Bandırma 2 santralinde hidrojen saflığının generator çıkış gücüne etkisini araştırdık. Üretici firma ile yapılan yazışmalar ve teorik hesaplamalar sonucu, ilk aşamada saflık %96,5’den %97,5’e çıkarıldığında generator çıkış gücünün 78 kW arttığını gördük. Enerji verimliliği kapsamında hidrojen saflığı artırılarak, yıllık %70 kapasite ile çalıştığında 1.700.000 TL tasarruf elde edileceğini öngörüyoruz.
2022’de devreye aldığımız 18,4 MW’lık Bandırma-1 ve Bandırma-2 hibrit güneş projelerinin ve 2023 yılında enerjilendirdiğimiz 11 MW’lık Bandırma-1 3. etap çalışmasının Bakanlık kabullerini gerçekleştirdik.
Yüksek verimlilik ve esneklikleriyle Türkiye şebekesinin amiral gemisi olan Bandırma 1 ve 2 doğalgaz santrallerimizi yıl içerisinde planlı ve plansız bakımlarla kapsamlı bir değişim sürecinden geçirdik. Bu sayede Bandırma santrallerimiz önümüzdeki 3 yıl boyunca şebekenin güvencesi olmaya devam edecek.
"Yeşil Bina" projesiyle başlattığımız planlamalar çerçevesinde, Bandırma- 1 idari binasının enerji ihtiyacını güneş ve rüzgâr enerjisiyle karşılamayı hedefliyoruz. Bu enerjiyi, bina çatısına kurulacak güneş, rüzgâr ve 2 adet Pomega hibrit konteynerlerinde bulunan güneş panelleri vasıtasıyla depolayacağız. Depolanan enerjinin aktarımı sayesinde, Bandırma-1 idari binasının aydınlatma, havalandırma, ısıtma ve diğer enerji gereksinimlerini sağlayacağız.
Bina cephesinde topraksız dikey bahçe uygulaması ile cephe boyunca yeşil ve canlı bir duvar hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu bitkiler için gerekli olan suyun bir kısmını, bina çatısından toplanan yağmur suyuyla sağlayacağız.
Kuracağımız sistemler, BMS ile kontrol edilecek, enerji üretimimiz ve tüketimimiz ile su kullanımımız enerji izleme sistemi aracılığıyla sürekli izlenecek. Projemiz sayesinde enerji verimliliğinin artırılmasının yanı sıra, karbon emisyonunu sıfıra indirmeyi hedefliyoruz. 90 kW kurulu güce sahip olan Karbon Sıfır projesinin 2024 Haziran ayında devreye girmesini planlıyoruz.
Yenilenebilir enerjinin gücünü ve sürdürülebilirliğini artırmak için arbitraj, peak shaving gibi TEİAŞ tarafından istenen kriterlere uyacak şekilde lityum iyon teknolojisine sahip LFP batarya kullanacağımız bir enerji depolama sistemi kuracağız. Bandırma-2 Santralinde, 5 MW’lık GES ile entegre olan ve doğalgaz santrali OG barasına bağlı 2 MW/4 MWh’lik 0.5 C-Rate batarya enerji depolama ünitesi, depoladığı enerjiyi ticari koşulların uygun olduğu saatlerde şebekeye deşarj edebilecek. İlk adımlarını yıl içinde attığımız projemizi Temmuz 2024’te devreye almayı planlıyoruz.
Elektrikli araçlar için akıllı, çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir mobilite yolu çalışmaları başlattık. 100 metrelik mesafe içerisinde araçlar, hareket hâlindeyken elektrik kablolarının endüktif şekilde iletilmesiyle şarj olabilecek. Araçlar park hâlindeyken statik elektrik enerjisinden yararlanabilecek. Electreon firmasıyla iş birliğimizde teknik şartname aşamasındayız.
Komşuköy ile başladığımız Agrivoltaik uygulamamızda Bandırma Enerji Üssü’nde 21 Ekim’de ilk hasadımızı yaptık.
İş akışlarımızın verimliliğini artırmak adına çalışmalarımız kapsamında, kullanıcı dostu arayüze sahip olan Dynamics 365 Asset Management modülüne geçiş yaptık. Projenin mimari aşamasında, Bandırma 1 ve 2 santrallerinin kurulumundan bugüne kadar olan tüm projeleri inceledik sahada kullanılan ekipmanların kayıtlarını envanter listesine ekledik.
Tufanbeyli Enerji Üssümüz, yeşil enerji geçişi için küresel bir iyi uygulama örneği olarak başarı hikâyesi yazmaya hazırlanıyor. 2045 yılına kadar linyit santralini kademeli şekilde, enerji tedarik güvenliğimizden ödün vermeden, düşük emisyonlu bir enerji üretim tesisi hâline getirmeyi planlıyoruz.
Tamamlanan ve devam eden Hibrit GES projelerimizle yıllar içerisinde minimum 300 MW güneş enerjisi kurulu gücüne ulaşacak olan santralin mevcutta elektrik şebekesine entegre olması, sadece yenilenebilir enerji projelerinin hızını artırmakta değil aynı zamanda entegrasyonu açısından da kritik bir rol oynayabileceğini ortaya koyuyor.
Güneş enerjisi kurulumları ile başlattığımız yeşil dönüşüm girişimlerimizle zamanla çeşitli yenilikçi teknolojileri de bünyemize katmayı hedefliyoruz. TFB, bir veri işleme ve enerji depolama merkezi olma potansiyeli barındırıyor.
Bu dönüşüm, sadece enerji üretim metodlarımızı değil, aynı zamanda toplumsal refahımızı da dönüştürecek bir adil geçiş modelini benimsiyor. Tüm dünyaya örnek teşkil edecek bu projemizde, değişikliklerin gerektirdiği yükün, en etkilenecek olanların üzerine orantısız bir şekilde düşmemesi için gerekli önlemleri almayı ve planlı eylemlerle bu geçişin sosyal olarak adil olmasını sağlamayı hedefliyoruz.
Öğrenim merkezimiz Akademi’yi bu dönüşüm sürecinde kilit bir rolde, çalışanların yenilenebilir enerji sektörüne uyum sağlamalarını destekleyecek yetenek geliştirme merkezi olarak konumlandıracağız. Çalışmalarımız, yenilenebilir enerji dönüşümünün hızını artırırken, sektörün yetenek ve bilgi genişlemesinde liderlik etme potansiyeli sunuyor.
Tüm bu faktörler, üssümüzü küresel adil geçiş (just transition) uygulamalarında öne çıkan ve örnek alınacak bir model hâline getiriyor.
2023 yılında, operasyonel mükemmellik adına uzun vadeli yatırımlarımızın ve gerek maden gerekse santral işletmeciliği anlamında temelini yıllar önce attığımız disiplinlerin karşılığını aldık. Bu kapsamda özellikle başarılı bakım planlaması sayesinde yüksek emre amadelik, verimli işletme ve optimizasyon faaliyetleri sonucunda 2022 yılının ardından 2023’te de bir yıllık toplam üretim rekorunu kırarak 3,43 TWh enerji ürettik.
Kocaeli’nde 40 MW kurulu güce sahip doğalgaz santralimiz Kentsa ile fabrikalara elektrik iletimi sağlamaya devam ederken, santrali 2023 yılında devreye aldığımız 2 MW kurulu güce sahip hibrit güneş yatırımlarımızla da destekliyoruz.
Enerjisa Üretim Merkezi İşletme Kontrolü, İzleme ve Geliştirme Operasyonu SENKRON ile santrallerimizin uzaktan işletme, performans ve durum izleme süreçlerini düzenliyoruz.
Senkron Performans İzleme ve Geliştirme ekibimiz, 5 farklı teknolojide iç ve dış müşterilerinin yaklaşık 4 GW kapasiteye sahip portföyü için 7/24 performans ve durum izleme hizmeti sunuyor. Santrallerin anlık takibi, alarm durumlarının araştırılması ve aylık olarak değerlendirme raporlarının hazırlanması konularında hizmet veriyorlar.
2023’te Dikili, Çeşme ve Akköy RES’i, SENKRON altyapısına ve süreçlerine tam uyumlu olacak şekilde devreye aldık ve uzaktan işletme ile performans izleme faaliyetlerine başladık. 55 MW kapasiteli hibrit GES santrallerimizin takibini de yine bu kapsamda yapıyoruz.
Artan santral sayısı ve prosesleri yalınlaştırmak ve sistemleri geliştirmek amacıyla ortak SCADA projesini başlattık. Proje doğrultusunda, santrallerin operatör müdahalesi gerekmeden gelecek olan anlık hedef yük taleplerine göre işletilmesini planlıyoruz. Projeyi 2024 yılı içinde tamamlayarak devreye almayı hedefliyoruz. Anlık performans ve durum izleme alarmlarının yanı sıra arızaların önceden tespiti için toplam 409 özellik kullanarak 126 makine öğrenmesi modeliyle dijital ikizler geliştirdik. Oluşturduğumuz modeller, 10 dakika aralıklarla tahminde bulunuyor ve gerçek değerlerle karşılaştırarak aylık analizler yapıyor
Senkron.Energy Digital Services’ın geliştirdiği, santraller için anlık görselleştirme ve performans izleme amacıyla farklı lokasyonlardaki farklı teknolojilerin tek bir IT platformundan yönetilmesini sağlayan OnePact ve içerisinde bulunan AIPact modüllerini iç ve dış santrallere verdiğimiz hizmetlerde kullanmaya başladık.
Senkron Operasyon ve Kontrol Odası, teknik yetkinlikleri dışında personel yetkinlik programları ile de dikkat çekiyor. SENKRON için geliştirdiğimiz mevcut saha çalışanlarımızın dijital altyapılara uyum yolculuğu, Harvard Business School Profesörü Prithwiraj Choudhury ve ekibinin yaptığı iki günlük ziyaret sırasında tüm yönleriyle ele alındı. Bu incelemeler sonucunda programımız Harvard Business School tarafından bir “Case Study” olarak seçildi.
Teknik Risk Yönetimi ile insana ve çevreye zarar verebilecek, yasal uyumsuzluk yaratabilecek ve santrallerin emre amadelik değerlerini azaltabilecek risklerin tanımlanmasını, giderilmesini veya değer yaratabilecek fırsatların tespit edilerek hayata geçirilmesini hedefliyoruz. Teknik risk ve fırsatların etkilerini İSG, çevre, itibar ve finans alanlarında değerlendiriyoruz. Risk tespiti, dahili ve harici olmak üzere iki ana süreçten oluşuyor. Dahili tetkik süreçleri, fonksiyonlarımız tarafından metodik ve sistematik risk tespiti amacıyla planlanıyor ve yürütülüyor. Bu kapsamda tüm lokasyonlarda uluslararası standartlarda önerilen tehlike tespit metotları (HAZOP, FMEA vb.) teknik ihtiyaca göre üretici firma uzmanı, risk analizi uzmanı vb. farklı uzmanlıkların katılımıyla uygulanıyor. Harici yönetilen risk tespit süreçlerini ise kredi sağlayıcı incelemeleri, sigorta denetlemeleri, iç denetim süreci ve ISO yönetim sistemleri oluşturuyor.
Birleşik elektrik üretim tesisi kapsamında sahalarda kurulması planlanan güneş santralleri için Bow-tie analizi ile risk tespit çalışmaları yaptık. Süreç boyunca karşılaşılabilecek gelişmeleri, 12 ayrı alt süreçte 38 kategoride sınıflandırdık. Yasal konular, proje yönetimi, teknik konuların ayrıntılı olarak incelendiği bir çalıştayda, yakından ilgilendiğimiz hibrit santral projeleri için kılavuzluk edebilecek bir dokümantasyon ve çalışma sistematiği ortaya koyduk.
Satın alma faaliyetlerimizi, sorumlu bir tedarik zinciri yaklaşımıyla şirket hedefleri ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütüyoruz. Tedarikçilerimizle uzun vadeli stratejik ilişkiler kuruyor, birlikte kazanma prensibiyle iş birliklerimizi oluşturuyoruz.
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi