Enerjisa Üretim

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik Stratejisi

Sürdürülebilirlik ve Stratejik Yönetim

Sürdürülebilirlik Yönetişimimiz

Günümüz iş dünyasında sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel sorumlulukların yerine getirilmesi değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal değer yaratmayı da içeren bütünsel bir strateji olarak ele alınmaktadır. Enerjisa Üretim olarak faaliyet gösterdiğimiz alanlarda, ekosistemimizi koruyan ve güçlendiren uygulamaları hayata geçirerek; geleceğe yönelik kalıcı çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Değişimi kucaklayan bir bakış açısıyla, yenilikçi iş modellerine yatırım yaparak enerji sektöründe sürdürülebilir dönüşümün öncüsü olmayı amaçlıyoruz.

Başta Yönetim Kurulumuz olmak üzere çeşitlilik ve kapsayıcılık konularını da içeren İnsan ve Kültür Politkamız, tüm organizasyonumuzda çeşitli ve kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, farklı bilgi birikimlerine, deneyimlere ve geçmişlere sahip bireylerin temsilini sağlamayı ve tüm ekiplerimizde cinsiyet dengesine önem vermeyi temel bir ilke olarak benimsiyoruz. Yönetim Kurulumuzun yıllık raporu aracılığıyla, çeşitlilik ve kapsayıcılık hedeflerimize yönelik kaydettiğimiz ilerlemeyi, Yönetim Kurulu ve üst yönetimin cinsiyet dağılımını ve hedeflere ulaşmak için belirlediğimiz yol haritasını şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. Hedeflere ulaşılamayan durumlarda, gerekçeleri açıklıyor ve iyileştirici aksiyonlarımızı raporluyoruz. Bu yaklaşımımız, çeşitliliği ve kapsayıcılığı kurumsal kültürümüzün temel taşlarından biri haline getirme kararlılığımızın bir göstergesidir. Söz konusu politika, ana şirketimiz Sabancı Holding tarafından hazırlanmış olup, bağlı ortaklık olarak içeriğine tam uyum sağlamaktayız.

Enerjisa Üretim olarak iklim değişikliği ve çevresel etkiler gibi sürdürülebilirlik alanındaki stratejik önceliklerimiz doğrultusunda, yönetim kurulu düzeyinde çevresel konulara ilişkin yetkinliğin sağlanmasını ve bu yetkinliğin sürekli geliştirilmesini önemsiyoruz. Yönetim kurulu üyelerimizin çevresel konulara dair toplu bilgi birikimi ve farkındalığının, çevresel riskler ve fırsatlar karşısındaki dayanıklılığımızı belirlemede önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Bu anlayışla, kurul seçim süreçlerimizde çevresel bilgi ve deneyimi olan adaylara öncelik veriyor; özellikle çevre, iklim ve sürdürülebilirlik alanlarında uzmanlık sahibi bireyleri yönetim yapımıza dâhil etmeye özen gösteriyoruz. Yönetim kurulu üyelerimizi düzenli olarak çevresel düzenlemeler, gelişmeler ve sektör eğilimleri konusunda bilgilendiriyor; bu eğitimleri hem iç uzmanlık kaynaklarımızla hem de alanında yetkin dış uzmanlarla iş birliği içinde yürütüyoruz. Ayrıca, kurulumuza bağlı bağımsız ve uzman bir danışma komitesi ile çevresel risk ve fırsatları düzenli olarak değerlendiriyor, bu değerlendirmeleri stratejik karar süreçlerimize entegre ediyoruz. İnsan kaynakları süreçlerimiz kapsamında, kurul üyelerimizin çevresel yetkinliklerini düzenli aralıklarla gözden geçiriyor, ihtiyaç duyulan alanlarda bireysel gelişim planları hazırlıyoruz. Yönetim kurulumuzda, çevresel sürdürülebilirlik alanında derin bilgi ve deneyime sahip en az bir üyeye yer vererek, kolektif çevresel farkındalığımızı güçlendirmeyi sürdürüyoruz.İklimle ilgili risk ve fırsatların izlenmesini, değerlendirilmesini ve stratejik kararlarımıza entegre edilmesini üst yönetim düzeyinde bir yönetişim sorumluluğu olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, yönetim kurulumuz iklimle ilgili konuların gözetiminden sorumlu temel organ olarak görev yapmakta; bu sorumluluklar kurul üyelerimizin görev tanımlarında, yetki alanlarında ve ilgili politika belgelerinde açık bir şekilde tanımlanmaktadır. Kurul üyelerimizi yılda en az iki kez güncel iklim gelişmeleri hakkında bilgilendiriyor; olağanüstü durumlarda ise gündem dışı bilgilendirme seansları düzenleyerek çevresel farkındalıklarını sürekli güncel tutuyoruz. Stratejik karar alma süreçlerimizde iklim risklerini ve fırsatlarını değerlendirirken, bu unsurların değer zincirimiz üzerindeki etkilerini de dikkate alıyor; yatırımlarımızı ve iş modelimizi bu çerçevede şekillendiriyoruz. Ayrıca, yönetim kurulu üyelerimizin performansını değerlendirirken iklimle ilgili hedeflere sağladıkları katkıları göz önünde bulunduruyor, belirlenen hedeflerin gerçekleşmesi durumunda bu katkıları ödüllendirme sistemimize entegre ediyoruz.

Çevresel etkilerin yalnızca doğrudan operasyonlarımızla sınırlı olmadığını, aynı zamanda tedarikçilerimizden müşterilerimize, dağıtım ağlarımızdan geri kazanım süreçlerimize kadar tüm değer zincirimiz boyunca yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle, yönetim kurulumuzun çevresel yetkinliğini sadece şirket içi süreçlerle sınırlı tutmuyor; çevresel risk ve fırsatları değer zinciri genelinde ele alıyoruz. Düşük karbonlu tedarik zincirleri, döngüsel ekonomi uygulamaları ve sürdürülebilir iş modelleri gibi alanlarda stratejik yönlendirmelerde bulunarak, kararlarımızın uzun vadeli çevresel etkilerini bütüncül bir bakış açısıyla değerlendiriyoruz.

Üst yönetimimizin performans değerlendirme ve ücretlendirme sistemini de sürdürülebilirlik bakış açısıyla şekillendiriyoruz. CEO'muzun performansının%10'unu doğrudan,%20'si ise dolaylı olarak sürdürülebilirlik hedeflerimizin gerçekleşmesiyle ilişkilendiriliyor. Aynı zamanda, komite üyelerinin yıllık KPI'larının en az %10'usürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle bağlantılıdır. Bu sayede sürdürülebilirlik odaklı karar alma süreçlerini teşvik ediyor, şirketimizin uzun vadeli çevresel ve sosyal etkilerini en üst düzeyde yönetmeyi amaçlıyoruz. Üst yönetimimizin sorumluluklarını sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumlu hale getirerek tüm organizasyonumuzda sürdürülebilir dönüşümü destekleyen bir kültür oluşturuyoruz.

Sürdürülebilirlik

Ücretlendirme Politikamızı İş Ailesi Modelimiz kapsamında şekillendirerek organizasyonel rolleri, temel sorumlulukları ve performans göstergelerini belirliyoruz. Ücretlendirme Modelimizde, yöneticilerimiz için iki ana bileşen bulunuyor: temel ücret ve performans primi. Performans primlerimizi, şirketimizin ve bireysel başarıların yıllık değerlendirmesine dayandırıyoruz. CDP İklim Değişikliği puanı, yöneticilerimizin performans primlerini doğrudan etkiliyor. Bu sistemle, ücret dengesini sağlayarak çalışanlarımızın motivasyonunu ve bağlılığını artırmayı, yetenekli iş gücümüzü koruyarak tüm stratejik hedeflerimize ulaşmayı amaçlıyoruz.

Şirket kültürümüzü sürdürülebilirlik odaklı bir bakış açısıyla şekillendirirken, stratejik kararlarımızı bu doğrultuda yönlendiriyor ve Sürdürülebilirlik Komitemiz aracılığıyla etkin bir yönetim süreci yürütüyoruz. Şirketimizin sürdürülebilirlik yönetişimini; gözetim ve değerlendirme rolü olan Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi, hedef ve faaliyetlerin yönetiminden sorumlu olan Sürdürülebilirlik Yönetim Komitesi ve operasyonel süreçleri destekleyen Alt Komiteler üzerinden yalın ve işlevsel bir yapıda kurguladık.

Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik Yönetim Komitesi, Enerjisa Üretim'in faaliyet gösterdiği bölgelerde şirketin sürdürülebilirlik hedeflerini ve uygulamalarını denetlemek ve yönetmekle görevlidir. Komitenin sorumlulukları arasında, sürdürülebilirlik performansını ve itibarını etkileyen politika trendlerini ve riskleri gözden geçirmek, potansiyel fırsatları da göz önüne alarak orta vadeli stratejileri ve yıllık hedefleri belirlemek, kaynak ihtiyaçlarını tespit etmek, rol ve sorumlulukları tanımlamak ve bütçe planlaması ve yönetimini yürütmek yer almaktadır. Alt Komiteler tarafından değerlendirilen stratejik konular, önce Sürdürülebilirlik Yönetim Komitesi tarafından ele alınır ve ardından Yönetim Kurulu'na sunulur.

Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi, girişimleri, hedefleri ve performansı gözden geçirme ve değerlendirme sorumluluğunu üstlenir. Sürdürülebilirlik faaliyetlerine katılım için yeterli kaynakların sağlanmasını garanti eder. CEO, varlık yönetim stratejileri hakkında Yönetim Kurulu'nu düzenli olarak bilgilendirirken, Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi'nin gündemi en üst seviyede gözden geçirilir. CEO'nun başkanlığında CFO, İşletme ve Teknik Genel Müdür Yardımcısı, İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı ve bir bağımsız üyeden oluşan komite, üç ayda bir toplanarak sürdürülebilirlik hedeflerini ve kaynak tahsislerini gözden geçirir, gerekli durumlarda da daha sık toplantı yapılabilmektedir.

Yönetim Kurulu,stratejik gözetim, politika ve uyumluluk, finans ve risk yönetimi, inovasyon ve performans, değerlendirme ve gözden geçirme görevlerini üstlenerek iklimle ilgili tüm süreçleri en üst seviyede yönetmektedir. Yönetim Kurulumuz, yıllık bütçelerin onaylanması, inovasyon ve Ar-Ge önceliklerinin belirlenmesi, büyük ölçekli sermaye harcamalarının değerlendirilmesi, satın alma, birleşme ve varlık satışları gibi stratejik kararların alınmasında yönlendirici rol üstlenmektedir. Bunların yanı sıra, büyük sermaye harcamalarını değerlendirip onaylamakta; satın alma, birleşme ve varlık satışı kararlarında da belirleyici rol üstlenmektedir. Ayrıca iklimle ilgili hedeflerin takibini sağlamakta ve geçiş planlarının oluşturulmasına öncülük etmektedir. İklim ve çevre gündemleri, Yönetim Kurulu toplantılarında düzenli olarak ele alınmakta, iklim riskleri ve fırsatlarına yönelik stratejik kararlar bu platformda şekillenmektedir. CEO'muz, her toplantıda projelerin saha düzeyindeki uygulamaları hakkında Yönetim Kurulu'nu bilgilendirmekte; bütçeler ise her toplantıda gözden geçirilerek onaylanmaktadır.

Yönetim Kurulu'nun bünyesinde iki ana komite oluşturulmuştur:

Risk Yönetimi Komitesi,

iklimle bağlantılı fiziksel ve geçiş risklerini izler, önleyici ve düzeltici tedbirleri geliştirir ve Yönetim Kurulu'na önerilerde bulunur. Bu komite, risklerin azaltılması ve fırsatların değerlendirilmesi amacıyla düzenli analizler yapar ve gelişmeleri Yönetim Kurulu Başkanına raporlar.

Denetim Komitesi,

iklimle bağlantılı riskler ve girişimler hakkında Yönetim Kurulu Başkanını düzenli olarak bilgilendirerek şeffaflığı ve hesap verebilirliği güvence altına alır.

Yıl boyunca, CEO ve Liderlik Ekiplerimiz, Yönetim Kurulu Başkanımıza çevresel bağımlılıklar, etkiler ve riskler konusunda kritik içgörüler ve rehberlik sunmaktadır. CEO'muz, ÇSY konularını aylık olarak gözden geçirmekle birlikte; düzenleyici gelişmeler, Liderlik Ekibi ve ilgili departmanlarla haftalık olarak ele alınır. Yıl boyunca CEO'muz ve Liderlik Ekibimiz, çevresel bağımlılıklar, etkiler ve risklere ilişkin olarak Yönetim Kurulu Başkanı'na stratejik içgörüler ve yönlendirmeler sunar.

Varlık Yönetimi ve Sürdürülebilirlik Direktörümüz, aynı zamanda CSO olarak çevre ve sürdürülebilirlik uzmanlarından oluşan ekibimize liderlik ederken, finans, risk ve strateji departmanlarından gelen geri bildirimleri CEO'muza aktarmaktadır. Bu süreci, CEO'muzun başkanlığında faaliyet gösteren ve CSO, CFO, CHRO, COO ile Bağımsız Danışmanımızın yer aldığı Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi yönetmektedir. Stratejik ve operasyonel denetim, konulara hâkim Yönetim Kurulumuz tarafından sağlanırken, çevresel sorunları yönetmeye yönelik kontrollerimizi ve prosedürlerimizi diğer dahili işlevlerle entegre ediyoruz. Ayrıca, Belge Yönetim Merkezi aracılığıyla ilgili prosedürleri etiketleyip dağıtarak tüm sorumlu taraflara gerekli bildirimleri iletiyoruz. Bu yapı sayesinde, sürdürülebilirlik hedeflerimizi etkili bir şekilde yöneterek uzun vadeli değer yaratmaya odaklanıyoruz.

Finansal sürdürülebilirliğimizin ve büyüme hedeflerimizin iklim stratejimizle uyumlu şekilde ilerlemesini sağlamak amacıyla CFO'muz, Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi ve Yönetim Kurulu üyesi olarak çevresel ve iklim değişikliği konularında karar alma süreçlerinde kilit bir rol üstlenmektedir. CFO'muz, Risk Yönetimi Komitesi, Sürdürülebilirlik Komitesi ve CSO'muzun yönlendirmeleri doğrultusunda iklimle ilişkili etkileri, bağımlılıkları, riskleri ve fırsatları her ay düzenli olarak değerlendirmektedir. Yapılan değerlendirmeler doğrultusunda CFO'muz, düşük karbon teknolojilerine yönelik yatırımlar ve büyüme planları için finansman tahsisi yaparken; sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği stratejisiyle çelişen ya da büyüme planlarıyla uyumsuz projelere yönelik bütçeleri kısıtlamaktadır. Ayrıca, karbon yönetim çözümleri sunan QuickCarbon şirketinin bünyemize katılması ve elektrik sektöründe nihai kullanıcıya yönelik dekarbonizasyon için şarj istasyonu yatırımlarının başlatılması da CFO'muzun liderliğinde hayata geçirilmiştir.

Sürdürülebilirlik Stratejisi

2024 yılında, Enerjisa Üretim sürdürülebilirlik yönetim yapımız kapsamında, iklimle ilgili öne çıkan konularımız aşağıdadır;

Net sıfır karbon hedefimizi 2045'ten 2040'a çekerek emisyon azaltım stratejimizi hızlandırdık.


CSRD, TNFD ve TCFD çerçevesinde kapsamlı değerlendirme çalıştayları düzenleyerek risk, fırsat ve etki analizlerimizi gerçekleştirdik.


Hibrit güneş enerjisi santrallerimizi 2024'te 14 MW ilave kurulu güçle büyüttük.


Bandırma'daki Yeşil Hidrojen Vadisi projesini hızlandırarak yıllık 500 tonluk üretim kapasitesi hedefimize ilerledik.


Erciyes RES kapasite artışıyla rüzgar enerjisi yatırımlarımızı güçlendirerek 1000 MW hedefimize bir adım daha yaklaştık.

Sürdürülebilirlik Stratejimiz

Enerjinin çok katmanlı ve sistemik yapısından ilham alarak geliştirdiğimiz sürdürülebilirlik stratejimizi, temiz, güvenilir ve toplumsal değeri yüksek enerjiyi sunma hedefi etrafında şekilleniyoruz. Bu stratejik yaklaşımımız ile; teknik altyapıdan kurumsal yönetişime, çevresel korumadan toplumsal fayda üretimine kadar her düzlemde bütüncül ve ileri görüşlü bir dönüşüm anlayışını yansıtıyoruz.

Stratejimizin temelini oluşturan; temiz enerji, güvenilir enerji ve değer odaklı enerji öğelerini birbirinden ayrı ya da öncelik sırasına göre dizilmiş parçaları olarak görmüyoruz. Bu üç unsuru, sürdürülebilir ve anlamlı bir enerji sisteminin birlikte, eş zamanlı ve uyum içinde işlemesi için vazgeçilmez tamamlayıcı bileşenler olarak tanımlıyoruz. Her bir hedef, kendi içinde farklı stratejik alanlara odaklanıyor olsa da ancak birlikte hayata geçirildiklerinde gerçek bir dönüşüm sağlayabileceklerine inanıyoruz. Bu nedenle, enerji sistemini sadece teknik ve ekonomik boyutlarıyla değil; aynı zamanda çevresel sorumluluk ve toplumsal etki perspektifiyle de ele alıyoruz. Stratejimizin temelinde, çok boyutlu fayda üretimini esas alan, dengeli ve entegre bir değer yaklaşımına yer veriyoruz.

Temiz Enerji
Temiz Enerji

Temiz enerji hedefimiz doğrultusunda, yenilenebilir ve çevresel etkisi düşük kaynaklardan enerji üretimini en üst düzeye çıkarmaya kararlıyız. Bu kapsamda düşük emisyonlu üretim teknolojilerini yaygınlaştırıyor, doğal kaynakları döngüsel ekonomi ilkelerine uygun şekilde yönetiyor, biyolojik çeşitliliği koruyor ve çevresel etkileri bilimsel temellere dayalı olarak azaltmak için çalışıyoruz.

Yenilenebilir enerji projelerimizi geliştirirken yalnızca teknik fizibiliteye değil; biyofiziksel sınırlar, habitat bütünlüğü, yerel çevresel duyarlılıklar ve paydaş beklentileri gibi çok boyutlu kriterlere de özen gösteriyoruz. Tüm operasyonlarımızı mevzuata tam uyumlu, kazasız ve yüksek dikkatle yürütüyor; çevresel performansı yalnızca teknolojik yetkinlik değil, aynı zamanda kurumsal özen ve yönetişim kalitesiyle bütüncül biçimde ele alıyoruz.

Güvenilir Enerji
Güvenilir Enerji

Enerjiye olan talebin arttığı günümüzde, güvenilir enerji arzını kesintisiz ve sürdürülebilir şekilde sağlamak temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda üretim varlıklarımızın fiziksel dayanıklılığını artırıyor, iklimsel ve operasyonel risklere karşı esnek çözümler geliştiriyoruz. Yatırımlarımızla üretim portföyümüzün teknolojik çeşitliliğini artırırken; hibrit sistemler ve dijital izleme altyapıları sayesinde sistem verimliliğimizi ve operasyonel öngörülebilirliğimizi güçlendiriyoruz. Aynı zamanda, arz güvenliğini desteklemek amacıyla rezerv kapasite ihtiyacını da göz önünde bulundurarak, termik santrallerimizi bu doğrultuda dönüştürerek geliştirmeye odaklanıyoruz. Arz güvenliği için attığımız her adımı, enerji güvenliği ile sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında denge kuracak şekilde kurguluyoruz. Bu yaklaşım sadece bugün için değil, gelecekteki sistem dayanıklılığı için de bilim temelli karar alma süreçlerine dayanıyor.

Değer Odaklı Enerji
Değer Odaklı Enerji

Biz enerjiyi yalnızca bir hizmet değil, aynı zamanda toplumsal gelişimin temel bir aracı olarak görüyoruz. Bu bakış açısıyla, enerjinin ekonomik erişilebilirliğini gözetmenin ötesine geçerek; toplumsal faydayı artıran, istihdam yaratan ve yerel kalkınmayı destekleyen projeleri hayata geçiriyoruz.

Enerji altyapımızın yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayanması, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, ülkemizin enerji bağımsızlığı ve ekonomik istikrarı açısından da stratejik bir değer taşıyor. Bu sayede dışa bağımlılığı azaltırken, yerli katma değeri artırıyor ve ulusal ekonomiye bütüncül bir katkı sağlıyoruz.

Stratejik yönetişim yaklaşımımız doğrultusunda, sektörümüzdeki değişim gerekliliklerini zamanında tespit ediyor, proaktif adımlar atarak enerji üretim süreçlerimizi daha verimli ve sürdürülebilir hale getiriyoruz. Sürdürülebilirliği yalnızca bir hedef değil, tüm iş süreçlerimize entegre ettiğimiz bir sorumluluk olarak görüyoruz. İşletmemizdeki 29 santralde, proje geliştirme süreçlerinde ve yatırım kararlarımızda, çevresel ve doğa temelli etkileri dengelemeye önem veriyor; sürdürülebilirlik kriterlerini odağımıza alıyoruz. Bu sayede toplumun ve çalışanlarımızın ihtiyaçlarına duyarlı, küresel dönüşümü destekleyen ve iş modellerimizin uzun vadeli devamlılığını sağlayan bir yaklaşım benimsiyoruz.

Sürdürülebilirlik stratejimizi yalnızca hedeflerin stratejik düzeyde tanımlandığı bir yapı olarak değil, bu hedeflerin tematik önceliklerle uyumlu biçimde kurgulandığı ve çok katmanlı eylem planlarına dönüştürüldüğü entegre bir yönetim modeli olarak hayata geçiriyoruz. Bu sayede, kurumsal düzeyde tutarlılığı ve etki odaklılığı esas alan bir uygulama sistematiği oluşturuyoruz.

Bu yaklaşım doğrultusunda sürdürülebilirlik çalışmalarımızı dört ana tematik alan etrafında yapılandırıyoruz: Çevre ve İklim Değişikliği, Enerji Arz Güvenliği, Toplumsal Katkı ve Çalışanlarımız. Her bir alanı somut hedefler ve öncelikli girişimlerle detaylandırarak sürdürülebilirlik yönetimimizi soyut bir taahhütten çıkarıp uygulanabilir ve ölçülebilir bir yapıya kavuşturduk. Tüm bu yapıyı, kurum genelinde benimsediğimiz “Hedef, Odak ve Eylem Bütünlüğü” ilkesi üzerine inşa ediyoruz.

Sürdürülebilirlik Strateji Modelimiz

Çevre ve İklim Değişikliği

Çevresel sürdürülebilirliği ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi uzun vadeli stratejik önceliklerimizin merkezine yerleştiriyoruz. Bu alanı, yalnızca bir uyum gerekliliği olarak değil; aynı zamanda kurum olarak taşıdığımız çevresel sorumluluğun bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik projeler geliştiriyor, yenilikçi karbon yönetimi mekanizmalarını hayata geçiriyor ve iklim senaryolarına dayalı risk analizleriyle karar süreçlerimizi güçlendiriyoruz. Doğa temelli çözümleri teşvik ediyor; döngüsel ekonomi ilkeleriyle uyumlu kaynak verimliliği uygulamalarını, tüketimin azaltılmasından yeniden kullanıma kadar geniş bir çerçevede ele alıyoruz. Su ayak izimizi azaltmaya yönelik önlemleri ise tüm operasyonel süreçlerimize entegre ediyoruz. Hammaddelerin daha verimli kullanılması, atık üretiminin azaltılması ve üretim süreçlerinde daha az zararlı kimyasalların kullanılmasının yanı sıra, doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına ilişkin çalışmalarımızı, sadece mevcut etkileri azaltmakla sınırlı tutmuyor; aynı zamanda ekosistem hizmetlerini yeniden inşa etmeyi amaçlayan restoratif bir anlayışla sürdürüyoruz. Bölgesel ekolojik hassasiyetleri ve çevresel taşıma kapasitesini karar mekanizmalarımıza entegre ediyor; çevresel katkıyı maksimize edecek şekilde çözümler üretiyoruz.

Çevre ve İklim Değişikliği

Çevreyle uyumlu enerji üretiminin ötesine geçerek; doğayla birlikte var olmayı, kaynakları gelecek kuşaklar adına sorumlu biçimde yönetmeyi ve bilim temelli bir çevresel duyarlılığı kurumsal kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline getiriyoruz.

Toplumsal Katkı

Sürdürülebilirlik stratejimizi toplumsal boyutuyla da derinleştiriyor; enerji sektörünün toplumsal dönüşümde oynayabileceği etkin rolün bilinciyle hareket ediyoruz. Sosyal adalet, kapsayıcılık ve fırsat eşitliği ilkelerini esas alıyor; özellikle dönüşüm süreçlerinden etkilenebilecek kesimlere yönelik adil geçiş uygulamaları geliştiriyoruz. Kadınların enerji sektöründe daha görünür ve etkin roller üstlenmesini destekliyor; toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmeye yönelik programlara öncelik veriyoruz.

Yeşil dönüşümün gerektirdiği becerileri kazandırmak üzere yetenek geliştirme programlarımızı çeşitlendiriyor; çocuklar, doğaya bağımlı topluluklar ve kırılgan grupları kapsayacak şekilde sosyal sorumluluk uygulamalarımızı genişletiyoruz. Bu girişimleri yalnızca kısa vadeli sosyal destek olarak değil; uzun vadede yerel düzeyde dayanıklılığı artıracak sistematik çözümler olarak yapılandırıyoruz.

Enerji yatırımlarımızı toplumsal faydayı önceleyen bir kalkınma aracı olarak değerlendiriyor; sosyal etkimizi ölçülebilir ve kalıcı bir değer üretimine dönüştürmeyi hedefliyoruz.

Çalışanlarımız

Kurumsal sürdürülebilirliği kalıcı kılmak için, insan kaynağımızı bu dönüşümün merkezine yerleştiriyoruz. Çalışanlarımızı yalnızca operasyonel süreçlerin yürütücüsü olarak değil; stratejik uyumun, kültürel dönüşümün ve kurumsal değer üretiminin ana taşıyıcıları olarak görüyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda, farklı geçmiş ve deneyimlere sahip bireylerin katılımını teşvik ediyor; kurumsal karar alma süreçlerinde temsilde adaleti sağlamayı önemsiyoruz. Beceri geliştirme (upscaling, rescaling) programlarımızla, yeşil dönüşümle birlikte değişen iş tanımlarına ve yeni teknolojilere uyumu destekliyoruz. Teknik gelişimin yanı sıra stratejik düşünme, iş birliği ve liderlik gibi nitelikleri de içeren yetkinlik programları sunuyoruz. Üniversiteler, araştırma merkezleri ve sektör iş birlikleriyle sürekli öğrenmeyi destekliyor; çalışanlarımızın bilgiye erişimini artırıyor ve gelişimlerini teşvik ediyoruz. Ayrıca, fiziksel, zihinsel ve sosyal esenliği gözeten bütüncül yaklaşımla tasarladığımız programlar sayesinde, insan odaklı ve motive edici bir çalışma ortamı oluşturuyoruz. Bu sayede çalışanlarımız, sürdürülebilirlik stratejimizin sadece birer uygulayıcısı değil; aynı zamanda taşıyıcısı ve dönüştürücü gücü haline geliyor.

Enerjisa Üretim olarak daha iyi bir gelecek inşa etmek için insan odaklı ekosistemlere ve yenilikçi iş modellerine yatırım yapıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde ÇSY alanlarında yaptığımız çalışmalarla mevcut yatırımlarımızı daha sürdürülebilir hale getirmeye odaklanıyoruz. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (United Nations Global Compact, UNGC) imzacısı olarak küresel sürdürülebilirlik ilkelerini iş süreçlerimize dahil ediyoruz. Bu adımla, çevre, insan hakları, çalışma standartları, yolsuzlukla mücadele, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi temel konularda sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi her geçen gün güçlendiriyoruz.

BCSD Türkiye (Sürdürülebilir Kalkınma ve İş Dünyası Derneği) üyesi olarak iklim değişikliği, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi gibi kritik konularda düzenlenen toplantılarda görüş ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Ayrıca, net sıfır emisyona ulaşma yolunda yapılan çalışmaların ve Türkiye'nin döngüsel ekonomi yol haritasının tasarlanmasında önemli bir rol üstleniyoruz. Bu süreçteki katkılarımızla, sürdürülebilirlik ve çevre dostu iş modellerine olan güçlü taahhüdümüzü bir kez daha ortaya koyuyoruz.

Çevre ve İklim Değişikliği

Yenilenebilir enerji projelerine yaptığımız yatırımlar, sürdürülebilirlik stratejimizin önemli bir parçasını oluşturuyor. Tüm yeni yatırımlarımızı yenilenebilir enerji projelerine yönlendirerek çevresel etkimizi azaltmayı ve temiz enerji üretimini artırmayı hedefliyoruz. Kamusal hesap verebilirliği ve şeffaflığı destekleyerek iş süreçlerimizdeki sürdürülebilirlik ilkelerini açık bir şekilde raporluyoruz.

Tüm yenilenebilir enerji yatırımlarımız, özellikle de YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı) projelerimiz, dekarbonizasyon çalışmalarımız ve yeşil hidrojen hamlemiz sayesinde portföyümüzü çeşitlendiriyoruz. Böylelikle, eş zamanlı olarak ülke ekonomisine, çevremize ve topluma katkı sağlıyoruz. Enerji arz güvenliğinden ve daha iyi bir gelecek için enerji üretme misyonundan taviz vermeyen ekibimizle değer zincirimizdeki her birey üzerinde olumlu etkiler yaratıyoruz.

Net sıfır karbon hedefimize ulaşmak için 2040'a kadar tüm enerji üretimimizi yenilenebilir kaynaklara dayandırmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, 2024'te İklim Geçiş Planımızı hazırlayarak onaylattık. Planımız, fosil yakıtlı santrallerden aşamalı olarak çıkış yaparken, yenilenebilir enerji kapasitemizi artırmaya odaklanıyor. Mevcut santrallerimize güneş enerjisi entegre ederek hibrit çözümler geliştiriyor, yeni yatırımlarımızı sadece rüzgar ve güneş gibi yeşil enerji teknolojilerine yönlendiriyoruz. Aynı zamanda yeşil hidrojen gibi geleceğe yönelik teknolojiler için Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürüyor, santrallerimizde süreç verimliliğini artırmak üzere optimizasyon projeleri yürütüyoruz. Onaylanan ve her beş yılda bir güncellenecek olan geçiş planımız, CEO hedeflerine entegre edilmiş olup emisyon yoğunluğunu azaltmayı ve adil geçişi destekleyen uzun vadeli stratejilerimizle uyumludur.

Odak Alanlarımız

Sürdürülebilirlik İş Modelimiz

Sürdürülebilirlik, Enerjisa Üretim'in sürdürülebilirlik çalışmalarında en önemli önceliklerden biridir ve karar alma süreçlerimize tamamen entegre edilmiştir. Sürdürülebilirlik yaklaşımımız "planla, uygula, izle ve geliştir" şeklinde sürekli bir döngüyle ilerler ve bu süreç dört temel unsurdan beslenir. Bu temel unsurlar:

Sürdürülebilirlik Stratejisi: Önümüzdeki beş yıl için hedefler, Sürdürülebilirlik Yönetim Komitesi tarafından belirlenir ve Sürdürülebilirlik Yönlendirme Komitesi tarafından onaylanır. Bu hedefler, paydaşların geri bildirimleri, kamu politikaları, teknolojik gelişmeler ve şirketin ekonomik durumu doğrultusunda şekillendirilir.

İnsan: Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmek için tüm organizasyonun geniş bir şekilde katılımı gereklidir. Yöneticiler, iş planlarını sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu hale getirmek ve bu hedefleri ölçmek için temel performans göstergelerini belirlemekle sorumludur.

Fiziksel Varlıklar ve Etki Verileri: Sürdürülebilirlik girişimlerimiz, operasyonel ihtiyaçlar, sosyal ve çevresel etkiler ile yerel paydaşlardan alınan bilgiler doğrultusunda güncel verilerle şekillendirilir.

Risk/Fırsat: Riskleri ve fırsatları doğru bir şekilde belirlemek, kararlarımızı bilinçli bir şekilde almak ve uyum sağlamak, sürdürülebilirlik uygulamalarımızın başarısı için kritik öneme sahiptir.

Sürdürülebilirlik İş Modelimiz

Sürdürülebilirlik Strateji Modelimiz

Değer Yaratma Modeli

Sermaye
 Sermaye
Sürdürülebilirlik Strateji Modelimiz
Sürdürülebilirlik Strateji Modelimiz

Paydaş İlişkileri

Enerjisa Üretim olarak paydaşlarımızla sürekli ve açık bir diyalog kurarak onların görüşlerini, beklentilerini ve endişelerini anlamaya büyük önem veriyoruz. Paydaş katılımı yaklaşımımız doğrultusunda, sürdürülebilirlik çalışmalarımızı ve projelerimizi onların geri bildirimleriyle şekillendiriyoruz. Bu etkileşim hem iş süreçlerimizi iyileştirmemize hem de çift yönlü önemlilik değerlendirmesi ve durum tespiti süreçlerimizi daha etkili hale getirmemize katkı sağlıyor. Açıklık, şeffaflık ve etik değerlere bağlı kalarak yürüttüğümüz bu süreçte, sürdürülebilir bir gelecek için paydaşlarımızla birlikte hareket ediyoruz.

Paydaş İlişkileri
Paydaş TürüPaydaş Adıİletişim Kanalıİletişim Sıklığı
İç PaydaşlarÇalışanlar
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • Etkinlik ve Eğitimler
  • Çalışan Memnuniyeti Anketleri
  • Enerjisa Üretim İş Etiği Kuralları
  • Enerjisa Üretim Etik Hattı
  • Geri Bildirim Mekanizmaları
  • Dijital Platformlar
Sürekli
Hissedarlar
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • Genel Kurul Toplantıları
Aylık
Üst Yönetim
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • Üst Yönetim Toplantıları
Çeyreklik
Dış Paydaşlarİştirakler ve Bağlı Ortaklıklar
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • 2020'den beri Yıllık Olarak Yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporları
  • Dijital Platformlar
  • Genel Kurul Toplantıları
Çeyreklik
Müşteriler
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • Memnuniyet Anketleri
  • Şikayet Sistemi/Çağrı Merkezi
  • 2020'den beri Yıllık Olarak Yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporları
  • Dijital Platformlar
Yılda 2 kez
Finans Kuruluşları
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • 2020'den beri Yıllık Olarak Yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporları
  • Dijital Platformlar
Ayda 2 kez
Tedarikçiler
  • Toplantı ve Görüşmeler
  • 2020'den beri Yıllık Olarak Yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporları
  • İş Etiği Bilgilendirme Toplantıları
  • Dijital Platformlar
Aylık
Üniversiteler
  • Akademik Kongre ve Seminerler
  • Sponsorluk ve Destekler
  • Burs ve Staj Olanakları
  • Dijital Platformlar
Yılda 2 kez
Tedarik Zinciri

Tedarik Zinciri

Enerjisa Üretim olarak sürdürülebilirlik kavramının ülkemizde ve dünyamızda her alanı kapsaması gerektiğini savunuyoruz. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızı üretim faaliyetlerimizin tümünü etkileyen tedarik zincirimizin yönetimi ve işleyişinde de devam ettiriyoruz. Ham madde temininden tüketimi sonrası adımlara kadar tüm süreçler için sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmaya öncelik veriyoruz. Sosyal, çevresel, kurumsal ve ekonomik kazanımlarımızı sürdürülebilir tedarik ilkelerimiz doğrultusunda hem toplumuzun hem de tedarikçilerimizin faydasını gözeterek şekillendiriyoruz.

Türkiye'nin enerji dönüşümünde lider bir oyuncu olarak yerel istihdamı, yerel iş gücünü ve yerel tedarik kapasitesini artırmayı önceliklendiriyor ve bu doğrultuda yerel satın alma oranlarımızı artırarak bölgesel ekonomiye katkı sağlıyoruz. 2024 itibarıyla, yerel alımlarımızın tüm satın almalarımıza oranı %16,41 olarak belirlenmiş olup bu oranı artırmayı planlıyoruz. Aynı zamanda, tedarikçilerimizle güçlü, uzun vadeli ve güvenilir ilişkiler kurarak dijital dönüşüm stratejilerini destekliyoruz. Tedarik zincirimizin her aşamasında insan haklarını ve çevresel etkileri göz önünde bulunduruyor, şeffaf, izlenebilir ve sürdürülebilir süreçler geliştiriyoruz. Bu süreçte, sürdürülebilirlik değerlendirmeleri yaparak tedarikçi performanslarını izliyor ve sürekli iyileştirme sağlıyoruz.

Sürdürülebilir satın alma stratejilerimizi güçlendirmek için tedarik süreçlerimizi dijitalleştiriyor, inovasyonu teşvik eden uygulamalar geliştiriyor ve kapsamlı sürdürülebilirlik değerlendirmeleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle Talos Girişimi ve Akıllı Depo Yönetimi gibi dijital dönüşüm projelerimizle, tedarik süreçlerini daha verimli hale getirirken, operasyonel mükemmelliği artırıyoruz. Dow Jones Screening Tool kullanarak kayıtlı tedarikçilerimizin etik ve uyum konusunda herhangi bir dava veya ihlal durumlarını otomatik olarak raporluyoruz. Ayrıca, riskli görülen potansiyel tedarikçi adaylarını da bu sistem üzerinden tarayarak etik ve uyum durumları sorgulayabiliyoruz. Bu projelerimiz ile, tedarikçi değerlendirme süreçlerimizi hızlandırarak çevresel ve sosyal uyumluluğu sağlıyor ve performans yönetimini geliştiriyoruz.

2024 itibarıyla, tedarikçi seçim süreçlerimize sürdürülebilirlik ilkelerini entegre ettik. Tedarikçilerimizle iş ilişkisi kurmadan önce, sürdürülebilirlik beklentilerimizi paylaşıyor ve bu ilkelere uyum taahhüdü alıyoruz. Tedarik zincirimizin her aşamasında çevresel ve sosyal riskleri dikkate alıyor, güçlü bir ön seçim süreci ve risk haritalandırması ile tedarikçilerimizin bu ilkelere uyumunu sağlıyoruz.

Tedarik zinciri yönetiminde etik değerler, insan hakları ve çevre duyarlılığı temel önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Çocuk işçiliği ve zorla çalıştırma gibi kritik konularda sıfır tolerans politikası uyguluyoruz. Bu çerçevede, 2024'te tüm tedarik sözleşmelerimizi ve sosyal yükümlülükler şartnamemizi güncelledik. Yeni sözleşmelere, çocuk işçiliğinin ve zorla çalışmanın önlenmesi, çevresel tedbirler ile karbon emisyonlarının raporlanması ve azaltılması gibi hükümler eklendi.

Aynı yıl, kritik tedarikçilere çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) kriterlerini içeren risk değerlendirme anketleri ve denetim kontrol listeleri iletildi. Gelen yanıtlar değerlendirildi, saha ziyaretleri gerçekleştirildi ve yapılan incelemelerde herhangi bir ciddi uygunsuzluk tespit edilmedi.

İklim geçiş sürecimizi, tedarik zincirimizi dönüştürerek ve tüm değer zincirimize entegre ederek yönetiyoruz. CPO hedeflerimiz, tedarik zincirimizde Kapsam 3 emisyon hedeflerini geliştirmeyi, azaltım hedefleri belirlemeyi ve doğa-iklim risklerini değer zinciri haritalama sürecimize entegre etmeyi içeriyor. Bu doğrultuda, QuickCarbon'u tedarik zincirimize entegre ederek kritik tedarikçilerimizden başlayarak tüm süreçlerimizde emisyon azaltımını destekliyor, karbon dengeleme fırsatları sunarak dekarbonizasyon yolculuğumuzu hızlandırıyoruz. Bu doğrultuda, türbin üreticilerinden birincil veri toplayarak satın alma süreçlerine ilişkin (GHG Protokol, 1. ve 2. kategorileri) Kapsam 3 emisyon raporlamasını tamamladık ve emisyon azaltım stratejileri geliştirme çalışmalarına başladık. Enerjisa Üretim olarak iklim geçiş sürecimizi tüm değer zincirimiz boyunca yayarak sürdürülebilir bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

Tedarikçi Buluşması

Tedarikçi Portalı

Sürdürülebilir ve şeffaf bir tedarik zinciri oluşturmak amacıyla hayata geçirdiğimiz Tedarikçi Portalı sayesinde, iş ortaklarımızla daha etkin ve verimli iş birlikleri yürütüyoruz. Tedarikçi adaylarımız gerekli dokümanları portal üzerinden yükleyerek kolayca başvuru yapabilirken, mevcut tedarikçilerimiz de sistem üzerinden duyuru, değerlendirme ve geri bildirim süreçlerine aktif katılım sağlayabiliyor.

SAP sistemine entegre edilen altyapı sayesinde yeni başvurular hızlıca işleme alınmakta, değerlendirme süreci tamamlanan uygun adaylar sistemde aktif tedarikçi olarak yer alma hakkı kazanmaktadır. Tüm bu işlemlerin dijital ortamda yürütülmesiyle zaman tasarrufu sağlıyor ve tüm süreçlerimizi şeffaf bir şekilde yönetiyoruz. Böylece tüm süreçlerde güçlü ilişkiler kurarak etkin iletişim ortamı yaratıyoruz.

Tedarikçi Portalı ile dijitalleşen süreçlerimiz, kağıt tüketimini azaltarak çevreye olan olumsuz etkileri minimize ediyoruz. Aynı zamanda sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlıyoruz. Enerji verimliliği, karbon salımının azaltılması, geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi çevresel öncelikler doğrultusunda tedarikçilerimizle iş birliği içinde hareket ediyoruz.

Tedarikçi SürdürülebilirliK İlkelerimizi detaylı incelemek için, Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ilkeleri dokümanımızdan yararlanabilirsiniz.

Tedarikçi Portalımıza ulaşmak için tıklayınız.

Tedarik Zinciri Risk Haritalandırma Çalışmaları

2024'te, Yönetim Kurulu, konumları önceliklendirme, bağımlılıkları ve etkileri değerlendirme ve bir değer zinciri haritalama analizi aracılığıyla Risk ve Fırsatları, çevresel stratejileri TNFD çerçevesiyle uyumlu hale getirmek için önemli bir karar aldı. Tedarik zincirimizdeki potansiyel çevresel ve sosyal riskleri tespit etmek için, uluslararası kuruluşların rapor ve endekslerinden faydalanarak risk haritalandırma çalışmamızı tamamladık. Potansiyel riskli bölgeleri ve tedarikçileri belirleyerek risk ve etki yönetimi konusunda önemli bir adım attık. Ayrıca, rüzgar türbini üreticileri ve güneş paneli üreticilerinden ürün bileşenlerinin tedarik kaynaklarını gösteren Bill of Materials (BOM) formunun doldurulmasını talep etmeye başladık. Bu sayede, tedarik zincirimizin dolaylı tedarikçileri (Tier 2) ve sonraki katmanlarında meydana gelebilecek çevresel ve sosyal riskleri tespit edebiliyoruz.

Risk haritalandırma çalışmamızı tamamlayarak risk değerlendirme sürecimizi oluşturduk ve ilk uygulamasını gerçekleştirdik. 2024'te kritik tedarikçilerimize risk değerlendirme anketleri gönderdik ve sürdürülebilirlik kriterlerimiz doğrultusunda kapsamlı bir değerlendirme gerçekleştirdik. Sonuçları raporlayarak gelişim alanlarında geri bildirimler verdik ve iyileştirme aksiyonları talep ettik.

Tedarikçilerimizin sürdürülebilirlik performansını artırmak amacıyla yürüttüğümüz kapsamlı ÇYS değerlendirmelerini içeren Tedarikçi Risk Değerlendirme sürecimizde, 65 adet somut iyileştirme önerisinin geliştirilmesini sağladık. Bu kapsamda; biyolojik çeşitlilik farkındalık panoları, çocuk işçiliği, zorla çalıştırma, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin önlenmesi, siber güvenlik, sera gazı emisyonları ve iş sağlığı ve güvenliği gibi kritik alanlara yönelik bilgilendirici içerikleri ve kapasite geliştirme faaliyetlerini hayata geçirdik.

Tedarik Zinciri

Etkin Satın Alma Süreci

Dijitalleşme ve veri analitiği çalışmalarımız çerçevesinde, tedarikçi analizleri, zamana dayalı veriler, kategori ve mal gruplarına göre göstergeler, alım yapılan tedarikçilerle ilgili koşullar, indirim oranları ve birim fiyat dalgalanmaları gibi verileri içeren bir satın alma süreçleri veri analizi raporu hazırladık. Bu sayede, satın alma süreçlerini veri odaklı ve etkin bir şekilde yönetmeye yönelik önemli bir adım attık. Satın alma süreçlerinin daha etkin yönetilebilmesi için, süreç akışları, süreç kartları ve kılavuzları oluşturduk ve güncelledik. Ayrıca, nakliye talep formunu Eğitim Bilişim Ağı (eBA) üzerinde devreye alarak nakliye süreçlerini daha hızlı ve hatasız bir şekilde yönettik.

Tedarikçi Haber Tarama Uygulaması

Mevcut tedarikçilerimizin isimlerini, kamuya açık haber kaynaklarında dinamik olarak tarıyoruz. Yapay zeka destekli "sentiment analizi" ile, tedarikçilerimizle ilgili haberler olumlu, olumsuz veya nötr olarak sınıflandırılarak düzenli raporlar halinde satın alma ekibimize iletilmektedir. Bu sayede, tedarikçilerimizin ÇSY kriterlerine ve etik kurallarına uyum performansını anlık olarak takip edebiliyoruz.

Tedarikçi Geliştirme Çalışmaları

Tedarikçilerimizi geliştirmek amacıyla, çeşitli bilgilendirme notları hazırlayarak tedarikçilerimizle paylaştık. Bu bilgilendirme notları, biyoçeşitlilik, çocuk işçiliği ve zorla çalıştırmanın önlenmesi, İSG, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi önemli konuları kapsamaktadır. Tedarik zinciri ve sürdürülebilirlik uygulamalarımız hakkında çeşitli eğitimler ve bilgilendirme seansları düzenledik. Tedarik zincirindeki insan hakları ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (The European Bank for Reconstruction and Development, EBRD) gereklilikleri gibi konular hakkında ilgili uzmanlar tarafından eğitimler verilmiştir.

2025'te kadın tedarikçi/girişimci geliştirme programı başlatmayı hedefliyoruz. Programın organizasyonu devam etmekte olup başvuru ve seçim kriterleri belirlenmiştir. Ayrıca, tedarikçilerimizde kadın istihdamının artırılması için, yüklenicilerden talep edilecek minimum kadın çalışan oranlarını belirledik.

"Daha güzel bir gelecek için enerji üretme" vizyonumuz doğrultusunda, tüm faaliyetlerimizde sürdürülebilirliği odak noktası olarak görüyoruz. Tedarikçi Portalımız ve sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimimiz, bu vizyonun somut bir yansıması olarak ön plana çıkmaktadır. İlk günden bu yana çalışanlarımız ve tüm iş ortaklarımızla birlikte mükemmelliğin peşinden gidiyor, sürdürülebilir ve etik temelli bir gelecek inşa etmeye devam ediyoruz.

Çifte Önemlilik Analizi

Öncelikli Konularımız

Enerjisa Üretim olarak paydaşlarımızla güvene dayalı, şeffaf ve katılımcı iş ilişkileri geliştirmeyi önceliklerimiz arasında görüyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizin şekillenmesinde ve ilgili hedeflerimizin belirlenmesinde, paydaşlarımızla birlikte oluşturduğumuz öncelikli konuların belirleyici rol oynadığına inanıyoruz. Bu doğrultuda, sürdürülebilirlik önceliklerimizi tespit ederken iç ve dış paydaşlarımızın görüşlerini aktif olarak alıyor, karşılıklı etkileşime dayalı bir süreç yürütüyoruz.

Öncelikli konu analizimiz kapsamında, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB),Sustainalytics ve S&P Sürdürülebilirlik Endeksi kriterleri, MSCI ÇYS önceliklendirme haritası ve Dünya Ekonomik Forumu Küresel Risk Raporu gibi birçok uluslararası referansı dikkate alarak kapsamlı bir analiz gerçekleştirdik. Bu çerçevede, sürdürülebilirlik gündeminde öne çıkan konuları belirleyerek gruplandırdık ve bu konuları paydaş görüşüne sunarak önceliklendirme çalışması yaptık. Değerlendirme sürecinde, Enerjisa Üretim'in kilit paydaş listesini oluşturduk ve online anketlerimiz aracılığıyla iç ve dış paydaşlarımıza ulaştık. Ankete; çalışanlarımız, Üst Yönetim, Sabancı Holding, iştirakler ve bağlı ortaklıklar, finans kuruluşları, üniversiteler, müşteriler ve tedarikçiler dahil olmak üzere geniş bir paydaş ağı katılım sağladı. Öncelikli konu analizi kapsamında gerçekleştirdiğimiz paydaş anketleri sayesinde, Enerjisa Üretim için kritik öneme sahip sürdürülebilirlik konularını belirledik. Bu çalışmaların sonucunda, şirketimizin uzun vadeli başarısı ve ekosistemimize sağladığımız katkılar açısından stratejik öncelik taşıyan 13 temel sürdürülebilirlik konusu tespit ettik.

Çevre:Sosyal:Yönetişim:Teknoloji:
Öncelikli KonularımızAçıklamalar
İklim Değişikliği ve Dea İklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde, operasyonel ve tedarik zinciri iklim risklerini (fiziksel ve geçiş riskleri) yönetiyor, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Düşük karbonlu teknolojilere geçiş, enerji verimliliğini artırma ve sürdürülebilir bir gelecek için iklim dostu çözümler geliştirme süreçlerine öncelik veriyoruz.
Biyoçeşitlilik ve Ekosistemin Korunması Biyoçeşitliliği ve ekosistemleri korumayı öncelikli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, operasyonel ve tedarik zinciri süreçlerinde, doğal habitatların sürdürülebilir yönetimini sağlıyor, ağaçlandırma çalışmaları yapıyor, ormansızlaşmanın önlenmesi için adımlar atıyor ve ekolojik dengeyi destekleyen uygulamaları hayata geçiriyoruz.
Su ve Atık Yönetimi Su kaynaklarının etkin kullanımı ve korunmasını sağlamak için operasyonel ve tedarik zinciri süreçlerinde su kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışmalar yürütüyor, su stresi risklerini azaltıyor ve sürdürülebilir su ve atıksu yönetimi uygulamalarını hayata geçiriyoruz.

Döngüsel ekonomi yaklaşımımız doğrultusunda, sorumlu ürün tedarigine öncelik veriyor, atıkları kaynağında önlemeye, kaynakları daha verimli kullanmaya ve atıkların geri kazanımını artırmaya yönelik süreçlerimizi sürekli iyileştiriyoruz. Tehlikeli maddelerin güvenli yönetimi konusunda en yüksek standartları benimsiyoruz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Toplumsal cinsiyet eşitliği ilkemiz doğrultusunda, tüm bireylerin kimlik ve yönelim fark etmeksizin eşit haklara, fırsatlara ve kaynaklara erişimini destekliyoruz. Eşit temsiliyeti sağlamak, toplumsal ve finansal işlemlerde ayrımcılığı önlemek ve kapsayıcı bir iş ortamı yaratmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İnsan Hakları ve Kapsayıcılıkİnsan Hakları ve KapsayıcılıkÇalışanlarımızın haklarını, refahını ve profesyonel gelişimini en önemli önceliklerimiz arasında görüyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılığı destekleyen bir iş gücü yapısı oluşturuyor, her türlü şiddete karşı sıfır tolerans politikası benimsiyor ve çocuk işçiliği ile zorla çalıştırmaya karşı katı politikalar uyguluyoruz. İşçi haklarını gözeterek adil ve güvenli bir çalışma ortamı sağlıyoruz.
Sağlık, Güvenlik ve Çalışma KoşullarıÇalışan sağlığı ve güvenliği bizim için öncelikli konular arasında yer alıyor. Endüstriyel kazaları önlemek, güvenli çalışma koşulları sağlamak ve iş sağlığı güvenliği standartlarını en yüksek seviyede tutmak için kapsamlı yönetim süreçleri yürütüyoruz.
Tedarik Zinciri YönetimiTedarik zincirimizde sosyal uygunluk ve kaynak verimliliğini esas alıyor, sürdürülebilir tedarik ilkelerine uygun bir yapı oluşturuyoruz. Tedarikçilerimizle iş birliği içinde sosyal gereklilikleri ve taahhüt süreçlerini takip ederek sorumlu tedarik uygulamalarını güçlendiriyoruz.
Sosyal SorumlulukYerel ve küresel topluluklarla güçlü bağlar kurarak, insan haklarına saygıyı temel alıyor ve toplumsal sorumluluk projeleri geliştiriyoruz. Sosyal etkimizi artırmak ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlamak için sosyal sorumluluk projelerimizi sürekli genişletiyoruz.
Enerji Arz Güvenliği Enerji arz güvenliğini sağlamak için sürdürülebilir ve kesintisiz üretim süreçlerini yönetiyor, enerji talebini karşılamak için güçlü bir teknoloji ve altyapı oluşturuyoruz. Enerji verimliliğini artırıyor ve yenilenebilir enerji yatırımlarımızı teşvik ederek geleceğin enerji sistemlerine katkı sunuyoruz.
Yeni Teknolojiler ve İnovatif ÇözümlerYenilikçi dijital çözümler ve enerji sektöründe alternatif iş modelleri geliştirerek, sektörde yeni iş kolları ve yenilikçi girişimlerin önünü açıyoruz. Dijitalleşme ve inovasyon süreçlerimizi sürekli iyileştirerek enerji sektöründeki dönüşüme liderlik etmeyi hedefliyoruz.
Risk ve Kriz YönetimiRisk yönetiminde proaktif bir yaklaşım benimsiyor, sistemik riskleri öngörerek iş sürekliliğini sağlamak için stratejik planlamalar yapıyoruz. Etkili risk yönetim uygulamalarımızla şirketimizin sürdürülebilir büyümesini destekliyoruz.
Kurumsal Yönetişim ve İş EtiğiPaydaş katılımını ve etkileşimini iş yapış şeklimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. İş etiği kurallarına sıkı sıkıya bağlı kalarak, ulusal ve uluslararası mevzuata tam uyum sağlıyor, hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda etik yönetim anlayışını benimsiyoruz.
Ekonomik Performans Sorumluluk ve sürdürülebilirlik anlayışımızla ekonomik performansımızı şekillendiriyor, yeşil finansman ve çevre dostu yatırımlara öncelik veriyoruz. Ekonomik değer yaratırken iş sürekliliğimizi sağlıyor, riskleri etkin bir şekilde yönetiyor, kaynaklarımızı verimli kullanıyor ve finansal esnekliğimizi artırmak için çalışmalar yürütüyoruz.

Çifte Önemlilik Matrisimiz

Öncelikli konularımızı değerlendirirken, Avrupa Finansal Raporlama Danışma Grubu (European Financial Reporting Advisory Group, EFRAG) tarafından geliştirilen, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (Corporate Sustainability Reporting Directive, CSRD) ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (European Sustainability Reporting Standards, ESRS) çerçevesinde çifte önemlilik analizi yaklaşımını benimsedik. Bu yaklaşım ile öncelikli konularımızı, etki önemliliği ve finansal önemlilik analizi olmak üzere iki farklı perspektif doğrultusunda ele aldık.

Analiz sürecimizi sistematik bir yaklaşımla şekillendirdik. EFRAG tarafından sağlanan rehberler doğrultusunda, aynı zamanda kendi sektör bilgimizi ve içgörülerimizi de kullanarak kapsamlı bir puanlama matrisi ve önceliklendirme modeli oluşturduk. Böylece, sürdürülebilirlik konularını hem işimizin finansal performansı üzerindeki potansiyel etkileri hem de çevre ve toplum üzerindeki etkileri açısından bütüncül bir şekilde değerlendirdik.

Değerlendirmelerimizi en verimli ve kapsayıcı hale getirebilmek amacıyla, birden fazla bakış açısını entegre ederek öncelikli konularımızı iki temel boyutta ele aldık:

Etki Önemliliği: Faaliyet gösterdiğimiz değer zinciri boyunca, kısa vadeden uzun vadeye kadar insanlara ve çevreye yönelik olumlu ya da olumsuz, mevcut veya potansiyel etkileri dikkate aldık.

Finansal Önemlilik: İşimizin sürdürülebilir gelişimi, finansal performansımız, nakit akışımız, finansmana erişimimiz ve sermaye maliyetimiz üzerinde maddi etkisi olan veya olması beklenen geçmiş ya da gelecekteki risk ve fırsatları analiz ettik.

2024'te, öncelikli konularımızı hem kendi faaliyetlerimizin çevreye ve topluma olan etkilerini hem de dış çevredeki gelişmelerin iş modelimize, değer zincirimize ve finansal performansımıza olan yansımalarını kapsamlı bir şekilde değerlendirdik. 13 ayrı öncelikli konumuzu, finansal önemlilik ve etki önemliliği boyutları doğrultusunda Çifte Önemlilik Analizi yaklaşımı ile ele alarak yapılandırdık.

Hazırladığımız Çifte Önemlilik Matrisi, gerçekleştirdiğimiz analizlerin sonucunda ön plana çıkan konuların önem düzeylerini hem etkileri hem de finansal öncelikleri açısından bütüncül bir şekilde ortaya koymaktadır. Matrisimizde; Biyoçeşitlilik ve Ekosistemin Korunması, Su ve Atık Yönetimi ile Enerji Arz Güvenliği gibi konular, hem çevresel ve sosyal etkileri yüksek hem de faaliyetlerimizin sürdürülebilirliği açısından stratejik öneme sahip alanlar olarak öne çıkmaktadır. Öte yandan, İklim Değişikliği ve Dekarbonizasyon, Kurumsal Yönetişim ve İş Etiği, Ekonomik Performans ve Sosyal Sorumluluk gibi başlıklar, yüksek finansal önceliğe sahip olmaları nedeniyle iş sürekliliğimiz ve paydaş güveni açısından kritik bir rol üstlenmektedir. Ayrıca, İnsan Hakları ve Kapsayıcılık, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile Yeni Teknolojiler ve İnovatif Çözümler gibi konular da, uzun vadede yaratacakları sosyal fayda ve dönüşüm potansiyeli ile stratejik gündemimizde yer almaya devam etmektedir. Bu kapsamlı analiz ile, faaliyetlerimizin etkilerini daha derinlemesine anlıyor; çevresel, sosyal ve yönetişim temelli riskleri fırsatlara dönüştürme kapasitemizi güçlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu analizden elde ettiğimiz içgörülerle, tüm paydaşlarımızla birlikte bu öncelikler etrafında değer üretmeye ve sürdürülebilir bir gelecek için kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz.

Enerjisa Üretim Çifte Önemlilik Matrisi

Sürdürülebilirlik Strateji Modelimiz

Metodolojimiz

Enerjisa Üretim olarak metodolojimizi ESRS ve mevcut rehberler doğrultusunda geliştirdik. Çifte önemlilik analizimizi, iç süreçlerimiz ve sektör dinamiklerini dikkate alarak bütüncül bir çerçevede yürüttük. Analiz sürecimizi 5 temel aşamada gerçekleştirdik.

1. Paydaşlarımızın sürece dahil edilmesi

Paydaş katılımı sürecimizde, iş birimlerimizdeki ve grup fonksiyonlarımızdaki uzmanlarla iş birliği içinde çalıştık. Bu yıl belirlediğimiz 13 öncelikli konu kapsamında, paydaşlarımıza anketler ilettik. Anketler kapsamında her konunun çevre ve toplum üzerindeki etki büyüklüğü değerlendirilmiş oldu. Bu sayede paydaşlarımızın öncelik ve beklentilerine ilişkin güçlü bir genel bakış elde etmiş olduk. Ayrıca, faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde düzenli olarak yürüttüğümüz topluluk etkileşimleri, bizim için en önemli olan etkileri ve riskleri belirlememizde sağlam bir temel oluşturdu.

2. Etkilerin ve risk/fırsatların kapsamının belirlenmesi

Etki ve risklerin belirlenmesi kapsamında, şirketimizi etkileyebilecek potansiyel iç ve dış risk ve fırsatları tespit ederken, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2025 Küresel Riskler Raporu, Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB) Standartları, İklimle İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TCFD) ve Doğayla İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (TNFD) gibi uluslararası kabul görmüş kaynaklardan faydalandık. Doğa üzerinde olası etkilerimizi özetleyen başlıca etki faktörlerini, Bilim Temelli Hedefler Ağı (SBTN) tanımlamalarından yola çıkılarak oluşturduk. Santrallerimiz için SBTN tarafından belirtilen kriterlere göre önemli olduğu tespit edilen bağımlılıkları, doğrudan faaliyetlerimizle ilgili olarak listeledik.

Öncelikli konularımız ile ESRS Konu Standartları (Topic Standards) kapsamındaki alt başlık ve alt-alt başlıkları eşleştirdik. Belirlediğimiz öncelikli konuları Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) ile eşleştirirken çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) boyutlarını kapsayan bütüncül bir değerlendirme gerçekleştirdik. Bu yaklaşım ile, sürdürülebilirlik önceliklerimizi düzenleyici gerekliliklerle tam uyumlu hale getirdik.

Çevresel alanda; iklim değişikliğiyle mücadele, biyoçeşitliliğin korunması, döngüsel ekonomi ve su yönetimi gibi kritik başlıklara odaklanıyor, bu kapsamda ESRS E1 (İklim Değişikliği),E2 (Kirlilik),E3 (Su ve Deniz Kaynakları),E4 (Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler) ve E5 (Döngüsel Ekonomi) standartlarına katkı sunuyoruz.

Sosyal boyutta; çalışan hakları, iş sağlığı ve güvenliği, toplumsal katkılar ve tedarik zincirinde adil ilişkiler kurmaya öncelik veriyoruz. Bu alanlar, ESRS S1–S4 standartlarıyla örtüşmekte olup özellikle tedarik zincirimizde etik ve sürdürülebilirlik uygulamalarını güçlendirmek adına ESRS S2 ve S3 kapsamında değerlendirmelerimizi derinleştiriyoruz.

Yönetişimde ise; etik iş anlayışı, şeffaflık politikaları, risk yönetimi ve sürdürülebilir finansman uygulamalarıyla ESRS G1 (İş Davranışı) standardı doğrultusunda karar alma süreçlerimizde hesap verebilirlik ve şeffaflığı güçlendiriyoruz.

Öncelikli Sürdürülebilirlik Konularımızın ESRS Standartları ile Eşleştirilmesi
Öncelikli Konularımızİlgili ESRS
İklim Değişikliği ve Dekarbonizasyon E1 Climate Change - İklim Değişikliği
E2 Pollution - Kirlilik
E4 Biodiversity and Ecosystems - Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler
Biyoçeşitlilik ve Ekosistemin Korunması E4 Biodiversity and Ecosystems - Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler
Su ve Atık Yönetimi E2 Pollution - Kirlilik
E3 Water and Marine Resources - Su ve Deniz Kaynakları
E5 Resources and Circular Economy - Kaynak Kullanımı ve Döngüsel Ekonomi
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği S1 Own Workforce - Kendi iş gücü
S2 Workers in the Value Chain - Değer zincirindeki işçiler
İnsan Hakları ve Kapsayıcılık S1 Own Workforce - Kendi iş gücü
S2 Workers in the Value Chain - Değer zincirindeki işçiler
Tedarik Zinciri Yönetimi S2 Workers in the Value Chain - Değer zincirindeki işçiler
G1 Business Conduct - İş Davranışı
Enerji Arz Güvenliği E1 Climate Change - İklim Değişikliği
E1 Energy - Enerji
Sağlık, Güvenlik ve Çalışma Koşulları S1 Own Workforce - Kendi iş gücü
Risk ve Kriz Yönetimi G1 Business Conduct - İş Davranışı
Kurumsal Yönetişim ve İş Etiği G1 Business Conduct - İş Davranışı
Sosyal Sorumluluk S3 Affected Communities - Etkilenen Topluluklar
Yeni Teknolojiler ve İnovatif Çözümler E1 Climate Change - İklim Değişikliği
G1 Business Conduct - İş Davranışı
E5 Resources and Circular Economy - Kaynak Kullanımı ve Döngüsel Ekonomi
Ekonomik Performans E1 Climate Change - İklim Değişikliği
G1 Business Conduct - İş Davranışı
S1 Own Workforce - Kendi iş gücü
3. Etkilerin ve risk/fırsatların değerlendirilmesi

Belirlediğimiz etki ve risk maddeleri kapsamında çeşitli iş birimlerimizdeki uzmanlarla birlikte etkileşimli çifte önemlilik değerlendirme çalıştayımızı düzenledik. Hibrit olarak gerçekleştirdiğimiz çalıştaya, şirket bünyemizdeki 35 ayrı departman ve uzman sürdürülebilirlik danışmanlarının katılımıyla yaklaşık 65 katılımcı dahil oldu. Katılımcılar, önceden belirlenen etki, risk ve fırsat maddelerini gözden geçirerek gerekli düzenlemeleri yaptı ve ek görüşlerini dile getirdi. Değerlendirme sürecinde belirlediğimiz eşik değerler kapsamında skorlamalar gerçekleştirildi.

Etki önemliliği değerlendirmelerimizde, ESRS yönergelerine uygun olarak büyüklük, kapsam ve geri döndürülemezlik parametrelerini kullandık. Potansiyel etkiler için ek olarak ‘olasılık' kriterini de değerlendirdik. Her bir başlık için, "Çok Düşük" (1) ile "Çok Yüksek" (5) arasında bir ölçek kullanarak puanladık ve etkilerin kapsamlı bir şekilde analiz edilmesini sağladık.

Finansal önemlilik değerlendirmelerimizde, ilgili risk ve fırsatlar, gelir üzerindeki artış/azalış etkisi gibi parametreler üzerinden analiz edilmiş ve risklerin gerçekleşme olasılığı ile birlikte değerlendirilmiştir. Bu analizde, halihazırda yürürlükte olan risk azaltma önlemlerimiz de dikkate alınmıştır. Finansal etkilerin büyüklüğü çok düşük, düşük, orta, yüksek ve kritik olarak sınıflandırılmış, risklerin gerçekleşme vadesi ise kısa, orta ve uzun vadeli zaman dilimlerine göre değerlendirilmiştir.

7 Alınan azaltıcı önlemler göz önüne alındığında çevre veya insanlar üzerindeki etkinin derecesini ifade etmektedir.

8 Etkinin çevre ve insanlar üzerinde ne kadar yaygın olduğunu ifade etmektedir.

9 Zararın tersine çevrilebilirliğinin maliyet ve zaman perspektifinden ne kadar zor olduğunu ifade etmektedir.

Belirlediğimiz risk, fırsat ve etki maddelerinin değer zincirimizdeki konumlarını; "Yukarı Yönlü Akış (Upstream),Kendi Operasyonlarımız ve Aşağı Yönlü Akış (Downstream)" olarak sınıflandırarak eşleştirdik.

4. Önemli etkiler ve risk/fırsatların kalibrasyonu

Tüm çalıştay çıktılarımızı, puanları birleştirerek "önemlilik derecesini" baz alarak değerlendirdik. Katılımcılarımızı, ön sonuçları doğrulamak ve gerektiğinde düzeltmeler yapmak için tekrar sürece dahil ettik ve yapılan her güncellemenin gerekçelerini titizlikle belgeledik. Sonuçları kesinleştirmeden önce, konular arasında ek kalibrasyonlar gerçekleştirerek değerlendirmelerimizin tutarlılığını ve doğruluğunu artırdık.

5. Liderlik takımı onayı

Sürdürülebilirlikle ilgili etki, risk ve fırsatların konsolide edilmiş genel görünümlerini, ilgili departmanlar ve üst yönetim ile paylaştık. Yaptığımız analizler sonucunda, belirlediğimiz önemlilik eşiği doğrultusunda 10 risk, 12 fırsat, 16 negatif etki ve 16 pozitif etki tespit ettik. Bu bulgular, üst yönetim tarafından onaylanarak stratejik kararlarımızda temel bir referans olarak kabul edildi.

Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız

Enerjisa Üretim olarak iklim değişikliğini küresel ölçekte kritik bir risk olarak görüyor ve bu riskle mücadele etmek için kapsamlı bir iklim dönüşüm planı uyguluyoruz. Emisyonlarımızı azaltarak ve karbon içermeyen iş modellerine geçiş yaparak iklim risklerini en aza indirmeyi hedeflerken, aynı zamanda iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığımızı artırmayı amaçlıyoruz. İklim değişikliğinin etkileri giderek belirginleşirken, bu riskleri sürekli olarak değerlendiriyor ve uyum stratejimize entegre ederek uzun vadeli sürdürülebilirliğimizi sağlamayı hedefliyoruz.

Riskleri yönetmenin yanı sıra, küresel karbon azaltım sürecinden doğan fırsatları da yakından takip ediyor ve değerlendiriyoruz. Yenilenebilir enerjinin büyümesi, dijitalleşme, ulaşımın elektriklenmesi ve yeşil enerji depolama gibi alanlardaki fırsatları iş stratejimize entegre ederek büyümemizi ve yenilikçiliğimizi destekliyoruz.

İklim ve doğayla ilgili riskleri etkili bir şekilde yönetebilmek için güçlü bir risk ve fırsat yönetim çerçevesi uyguluyoruz. İklimle Bağlantılı Finansal Açıklamalar Görev Gücü (Task Force on Climate- related Financial Disclosures, TCFD) çerçevesi, paydaş görüşleri ve dış çevresel raporlar gibi araçlardan faydalanarak riskleri küresel çevresel önceliklerle uyumlu bir şekilde değerlendiriyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ve Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi gibi uluslararası hedeflerle uyum sağlayarak gezegen sınırları ve biyoçeşitlilik hedeflerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, doğayla ilgili risk ve fırsatlara yönelik yaklaşımımızı daha da güçlendirmek için Doğa ile İlgili Finansal Açıklamalar Görev Gücü (The Taskforce on Nature- related Financial Disclosures, TNFD) ile uyum sağlamayı araştırıyoruz. Bu çabalarımız sayesinde dayanıklılığımızı artırmayı, çevresel etkimizi azaltmayı ve sürdürülebilir, düşük karbonlu bir gelecekte başarıya ulaşmayı hedefliyoruz. Faaliyetlerimiz üzerindeki olası etkileri değerlendirebilmek için Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change, IPCC),Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency, IEA) ve Finansal Sistemi Yeşillendirme Ağı (Network for Greening the Financial System, NGFS) gibi önde gelen otoritelerin sunduğu gerçekçi iklim senaryolarını inceliyor ve stratejilerimize entegre ediyoruz. Bilimsel projeksiyonlara dayanan bu senaryolar, gelecekteki olası sıcaklık artışlarını kapsamlı bir şekilde analiz etmemize yardımcı oluyor. Çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili kısa, orta ve uzun vadeli risk ve fırsatlarımızı belirlemek için belirli zaman dilimleri oluşturduk. Bu zaman dilimlerini, iklim değişikliğinin etkilerinin en belirgin olacağı dönemleri kapsayacak şekilde tasarladık ve stratejilerimiz üzerindeki olası etkileri dikkate alarak şekillendirdik. 2024 Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project, CDP) raporumuzla uyumlu olacak şekilde vadelerimizi; kısa (0-5 yıl),orta (5-10 yıl) ve uzun (10-30) olacak şekilde oluşturduk. TCFD çerçevesine uyumlu olarak < 2 derece ve 3,5-4 derece senaryolarında fiziksel ve geçiş risk ve fırsatlarımızı kategorize ettik. TNFD ile uyumlu Bağımlılık- Etki- Risk- Fırsat analizlerimizi gerçekleştirdik. Bu analiz sonucunda doğa ile ilgili riskler ve bağımlılıkların iş sonuçlarına nasıl dönüştüğünü değerlendirerek önemli riskler ve fırsatları belirledik. Aşağıda öncelikli konularımıza dair risk, fırsat ve etkilerin gerçekleşme vadeleri ve değer zincirimizdeki konumlarını detaylı şekilde paylaşıyoruz.

Kısa Vade (0–5 Yıl)

Varlıklarımızın ömrünü uzatmaya, yenilenebilir enerji varlıklarımızın performansını artırmaya ve karbon azaltım teknolojilerini devreye almaya odaklanıyoruz. Aynı zamanda enerji üretim portföyümüzdeki dönüşümleri, faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde karşılaşabileceğimiz çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili risk, fırsat ve etkileri, kısa vadeli ufuk için beş yıllık bir dönem içinde değerlendiriyoruz.

Orta Vade (5–10 Yıl)

Orta vadede, varlıklarımızın ömrünü, enerji üretim tabanımızdaki dönüşümleri ve faaliyet bölgelerimizde karşılaşabileceğimiz çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili risk, fırsat ve etkileri, (iklim değişikliği ile ilgili yeni düzenleyici gereklilikler dahil) on yıllık bir dönem boyunca analiz ediyoruz. İklimle ilgili stratejik ve sermaye planlamalarımızı ise 5–10 yıllık bir zaman diliminde gerçekleştiriyoruz.

Uzun Vade (10–30 Yıl)

Uzun vadede, varlıklarımızın ömrünü, enerji üretim tabanımızdaki dönüşümleri (karbonsuz portföyümüzü genişletmeye odaklanarak) ve faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde karşılaşabileceğimiz çevresel, sosyal ve yönetişimle ilgili risk, fırsat ve etkileri 20 yıllık bir perspektifte değerlendiriyoruz. Kronik hava değişiklikleri gibi uzun vadeli etkileri olabilecek iklimle ilgili riskleri 10–30 yıllık bir zaman diliminde inceliyoruz. Ayrıca, 5 yıldan daha uzun vadeye yayılan ve makul bir güvenle öngörebildiğimiz risklerin potansiyel etkilerini de dikkate alıyoruz.

Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız için raporumuzun PDF versiyonunu indirebilirsiniz.

Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız
Risk, Fırsat ve Etki Tablolarımız