Operasyonel mükemmeliyet ilkemiz ve insanı merkezine alan kültürümüz ışığında, değer yaratma stratejimizi, birbiriyle sinerji yaratan iş alanları ile yeşertiyoruz.
Çoğunluğu CCGT ve yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşan, düşük karbon yoğunluğuna sahip, dengeli ve çeşitlendirilmiş enerji üretim portföyümüz sayesinde Türkiye’nin yakın gelecekteki yenilenebilir enerji hedeflerine katkıda bulunmaya ve sürdürülebilirlik konusunda taahhütlerimizi yerine getirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Büyüme hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerlerken, teknoloji gelişimi odaklı yaklaşım ile enerji sektörüne de katkıda bulunuyoruz.
Büyüme stratejimiz çerçevesinde, Türkiye’nin enerji ihtiyacının %5’i kadar üretmeye ve bu oranı her zaman muhafaza etmeye devam edeceğiz. Gelecekte de yalnızca yenilenebilir enerji yatırımlarımızın odağında büyümemizi sürdüreceğiz.
Enerji ticaretinde Türkiye’deki ayak izimizi her gün artırırken, Enerjisa Commodities markası altında Avrupa piyasalarında genişleyerek küresel bir oyuncuya dönüşüyoruz. 2023 itibarıyla Senkron.Energy Digital Services’in sektör tecrübesi ve veri ile güçlendirilmiş karar alma mekanizmaları aracılığıyla hem Türkiye’deki paydaşlarımıza hem de uluslararası üçüncü partilere kişiselleştirilmiş dijital çözümler sunuyoruz.
Sürdürülebilirliğin sadece düşük karbon yoğunluğuna sahip üretim merkezlerimiz ile değil, toplumu ilerletmek için emek veren bir kültür ile oluşacağına inanıyoruz. Yaşama, iş sağlığı ve güvenliğine duyduğumuz saygı ile yeni meydan okumaları ve öğrenme fırsatlarını arıyoruz.
Sürdürülebilir, yeni, yıkıcı ve yeşil teknolojilere yatırım yaparak, enerji dönüşümünde sadece Türkiye’ye değil, tüm sektöre ışık tutuyoruz. Start-uplar, GSYO’lar ve üniversiteler ile iş birlikleri kurarak Türkiye enerji ekosisteminin gelişimini sağlıyoruz.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 110 milyon USD’lik kredi anlaşması imzalayarak şirketin yenilenebilir enerji yatırımlarını ve rüzgâr enerjisi santrali satın alımını finanse ettik. Ayrıca, YEKA-2 projelerinin finansmanı için(~ 1,2 Milyar USD) gerekli adımları attık ve 2024 yılı içerisinde tamamlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Keskin kur hareketlerine karşı etkin risk yönetimi uygulayarak kârına 1,2 milyar USD’nin üzerinde hedge işlemi gerçekleştirdik. Sürdürülebilir temettü hedefimiz kapsamında, 2023 yıl sonu kârına ilişkin hissedarlarımıza taahhüt ettiğimiz 165 milyon USD temettü ödemesinin 115 milyon USD'sini 2023 yılında gerçekleştirdik, kalan 50 milyon USD'lik kısmını ise 2024’ün 2. çeyreğinde tamamlayacağız.
Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS) baz finansallara ilişkin metrikler
(Enflasyon muhasebesi standardı hariç)
Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (IFRS) baz finansallara ilişkin metrikler
(Enflasyon muhasebesi standardı dahil)
Finansal risklerin değerlendirilmesi ve aksiyonların planlanması için üst yönetimin de katılımı ile kurulan Aktif/ Pasif Komitemiz 2023 yılında da proaktif ve düzenli bir şekilde finansal riskleri değerlendirmeye devam ediyor.
Komite, bu kapsamda;
Komitemiz, Finansal Risk Yönetimi Politikasına sürekli katkıda bulunarak, gelişen ihtiyaçlara uygun şekilde politikayı güncelliyor.
2023 yılında değişen regülasyonlara adaptasyon, yüksek enflasyon ve merkez bankalarının sıkı para politikaları gibi çeşitli faktörler nedeniyle kur, likidite ve faiz risklerinin yönetimi yakından takip edilmesi ve aksiyon alınması gereken finansal riskler olarak ön plana çıktı. Bu bağlamda nakit akışı yönetimi, borç servisi kabiliyeti ve güçlü bilanço analizi, Enerjisa Üretim’in bu riskleri yönetmesinde ve optimum finansal sonuçlar elde etmesinde kritik rol oynadı. Yatırımın finansal, operasyonel, stratejik ve yasal risklerinin belirlenmesinde önemli olan due diligence (itinalı değerlendirme) süreci, hedef şirket ve varlıkların kapsamlı incelemesini içeriyor ve duyarlılık ile piyasa analizlerini kapsıyor.
Bu analizler, şirket değerlemesi ve gelir parametrelerinin detaylı incelenmesini sağlayarak, net bugünkü değerin stresli senaryolarda Monte Carlo simülasyonu ile analiz edilmesine olanak tanıyor. Enerjisa Commodities’in organize piyasalardaki faaliyetleri, teminat ihtiyaçlarının tahmin edilmesini ve likidite yönetimini zorunlu kılıyor.
Finansal risk yönetimimiz, çeşitli para birimlerinden oluşan nakit akışlarını yöneterek bilançodaki kur riskini azaltmayı amaçlıyor. Bu kapsamda, ileri vadeli opsiyonlar ve sentetik türev ürünler kullanılarak kur riski yönetimi optimize ediliyor; likidite ve faiz oranı riskleri de dikkatlice yönetiliyor. Ayrıca, kredi riski yönetimi, karşı tarafın kredi kalitesinin simülasyon tabanlı skorlama modeli ile değerlendirilmesini ve yoğunlaşma risklerinin etkin takibini içeriyor.
Üretim portföyümüzde yenilenebilir enerjinin payını rüzgâr ve güneş santralleri merkezde olacak şekilde daha da artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Rüzgâr ve güneş santralleri yatırımlarımızla üretim kapasitemizi 5 yıl içerisinde 5.000 MW’ın üzerine çıkararak, yenilenebilir enerji payımızı %60 seviyelerine ulaştırmayı planlıyoruz. Bu büyümenin en önemli aşamasını da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen YEKA RES-2 ihaleleri sonucu portföyümüze kazandırmış olduğumuz 4 bağlantı bölgesindeki toplam 1.000 MW’lık kapasite oluşturuyor. Bu kapasiteyi 2026 yılının ilk çeyreğine kadar kademeli olarak tamamlamayı hedefliyoruz ve bu süreç boyunca kapasitenin tamamı için yaklaşık 1,2 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştireceğiz.
Ön lisansları alınan YEKA RES–2 projelerimizin tamamında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerini tamamladık. Projelerimizden Aydın bağlantı bölgesinde yer alan 25,2 MW’lık Akköy RES projemiz için gerekli izin ve inşaat işlerini tamamlayarak Aralık ayı içerisinde kapasitenin tamamını devreye aldık. Böylelikle hedeflediğimiz tarihten çok daha erken devreye aldığımız bu projemizle YEKA RES-2 yatırımlarımızda çok önemli bir adımı başarıyla tamamlamış olduk. Yatırım süreci devam eden diğer YEKA projelerimiz için de gerekli çalışmaları sürdürmeye devam ediyoruz.
YEKA-2 proje bölgelerindeki büyümeyi stratejik olarak desteklemek amacıyla 2015 yılından bu yana faaliyet gösteren 18,9 MW kurulu güce sahip Çeşme RES ve 2020 yılından beri faaliyet gösteren 7,2 MW kurulu güce sahip Dikili RES’in sahibi olan şirketlerin hisselerini tamamen devraldık. Çeşme RES için ilave 3,6 MW’lık ve Dikili RES için ise ilave 19,2 MW’lık kapasite artış hakkımız doğrultusunda planlarımızı yapıyoruz.
2022’de devreye aldığımız Erciyes RES’te kapasite artışı çalışmalarımızı da tamamladık ve toplam 13,6 MW kurulu güce sahip 4 türbini daha devreye aldık. Böylelikle 78,6 MW rüzgâr ve 15 MW güneş olmak üzere Erciyes RES’in toplam kurulu gücünü 93,6 MW’a ulaştırdık. Bünyemize kazandırdığımız Manisa ilinde yer alan Akhisar RES kapsamında sahip olduğumuz kapasite artış hakkı için de türbin tedarik sözleşmesini imzaladık ve saha çalışmalarına başladık. Gerekli çalışmaların tamamlanmasının ardından 7 MW’lık kapasiteyi daha portföyümüze kazandıracağız.
2024 yılında kurmayı hedeflediğimiz hibrit güneş santrallerinin proje tasarım süreçlerine geçerek bu alandaki yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz.
Depolamalı RES proje geliştirmelerini başlatarak Malkara Depolamalı RES, 19 Mayıs Depolamalı RES ve İzmit Depolamalı RES projeleri ile 500 MW rüzgâr enerjisi üretimi ve 500 MWh batarya depolama kapasitesi için ön lisans aldık. Tüm bunların yanında, rüzgâr ve güneş enerjisine dayalı olarak yenilenebilir enerjiyle büyüme adımları atarken, Bandırma Enerji Üssünde uygulama çalışmalarını sürdürdüğümüz rüzgâr türbinleri gibi yeni teknolojileri ve start-up iş birliklerini önemseyerek yolculuğumuzu güçlendiriyoruz.